Aleksandr Çaçiya: Arabuluculuk rolü ancak Rusya’ya ait olabilir  

Tanınmış Gürcistanlı siyasetçi Aleksandr Çaçiya Kafkasya Politikası’na (Kavpolit), Saakaşvili ve İvanişvili’nin rollerinden, Abhazya ve Güney Osetya konusuna kadar birçok konuda çarpıcı açıklamada bulundu.

 

Saakaşvili dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz, Batı ve ABD neden onu demokrat kabul ediyor?

 

Saakaşvili dönemi nitelikteki itibariyle Gürcistan tarihinde bağımsız bir dönem değildir. Bu dönem Şevardnadze döneminin sınırlandırılmış devamı niteliğindedir ve tarihe ‘Şevardnadze-Saakaşvili’ dönemi olarak geçecektir. Ve bu isimlendirmeye bir tire işareti daha konulup İvanişvili adının eklenmesini hiç istemem.

 

Batının değerlendirmesine gelince, Batı Şevardnadze’yi on yıl boyunca büyük bir demokrat olarak gördü. ‘Gül devriminden’ bir yıl önce Şevardnadze Amerikalılar tarafından Gürcistan demokrasisinin gelişimine katkılarından dolayı ödüllendirildi. Fakat devrimden sadece altı ay önce, yerini bu iş için hazırlanmış ‘genç reformcuya’ vermeyi reddettiğinde birden demokrat olmamaya başladı.

 

‘Arkadaşı’ Baker [ed. notu: Dönemim ABD Dışişleri Bakanı] Tiflis’e gelip uyardı. Zayıf halk desteğinin, ağır sosyo-ekonomik durumun sosyal bir patlamaya dönüşmesine neden olabileceğini, bu dalgalanmalar sonucu Amerikalılar tarafından kontrol edilmeyen siyasi güçlerin iktidara gelebileceğini izah etmeye çalıştı ve istifa etmesini istedi. Şevardnadze kafa tuttu, sonunda da ‘gül devrimi’ ile utanç verici istifası gerçekleşti.

 

Saakaşvili bu dersi aldı. Amerikalılar 9 yıl aradan sonra bu defa ona, kişisel ve siyasi yanlışları ile halk desteğini kaybettiğini, Birleşik Devletlerin imajına zarar verdiğini ve iktidarı Amerikan yanlısı yeni siyasi güçlere bırakması gerektiğini söylediklerinde, patronlarının bu kararına karşı direnmeye cesaret edemedi.

 

Bu gücün yönetime çekilmesi için, lokomotif olarak, parlamentoya girme şanslarının kendisine bağlı olduğu İvanişvili seçildi. İtaatine karşılığında ödül olarak Saakaşvili’ye kişisel güvenlik ve ‘gerçek demokrat’ imajı garanti edildi. Bu garanti ABD’nin de çıkarlarıyla uyuşuyor. Kabul edelim ki, kendilerinin iktidara getirip 9 yıl boyunca tüm dünyaya ilerici demokrat olarak tanıttıkları liderin, aslında kendi polis devletini kurduğunu ve küçük oryantal despot olduğunu kabul edemezlerdi.

 

ABD’nin değerlendirmesine göre, devlet başkanlığı seçim süreci demokratik biçimde işledi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki gazetecilere, seçimler şeffaftı ve iyi organize edilmişti dedi. Buna katılıyor musunuz?

 

ABD Dışişleri Bakanlığı son 20 yıldır Gürcistan’da yapılan ve genel ihlallerle yönetime Amerikalıların kontrolündeki güçlerin -Şevardnadze’nin Yurttaş Birliği ve Saakaşvili’nin Ulusal Hareket’i- geldiği tüm seçimleri demokratik olarak tanıdı. Onların olumlu değerlendirmeleri sadece, parlamento yapısından ve devlet başkanından memnun oldukları anlamına geliyor.

 

Gerçek şu ki, seçim Gürcistan tarihinin en düşük seçmen katılımıyla gerçekleşti. Bu, halkın adaylardan hiç birine onay vermediği anlamına geliyor. Resmi rakamlar bile seçmenlerin sadece dörtte birinden biraz fazlasının oy kullandığını söylüyor. Şüphesiz bu meşruiyet için yeterli bir seviye değil. Bununla birlikte İvanişvili’nin siyasetten çekilmesinden sonra parlamentonun meşruiyeti de sorgulanacak, çünkü parlamento seçimlerinde halkın, sonuç olarak hükümeti bıraktığı partiye değil de İvanişvili’nin şahsına oy verdiği kimse için sır değil.

 

Her halükarda itiraf edilmesi gereken gerçek: Amerikalılar şu etapta sorunlarını başarıyla çözdü. İktidarda Gürcistan Hayali, muhalefette de Ulusal Hareket olmak üzere iki meşru siyasi kanat oluşturdu. Yani ülkedeki gerçek siyasi yelpazeyi kontrol altına aldı.

 

Bidzina İvanişvili, Gürcistan Hayali koalisyonu tarafından vaat edilen hedeflerin yerine getirildiğini ve Georgi Margvelaşvili’nin iyi bir devlet başkanı olmak için gereken tüm niteliklere sahip olduğunu gerekçe göstererek siyasetten ayrılacağını açıklıyor. Bu konuda ve yeni devlet başkanı hakkında ne söyleyebilirsiniz? Onun Gürcistan-Rusya ilişkilerini çözüme kavuşturabilecek kişi olduğunu düşünüyor musunuz?

 

İvanişvili’nin neye dayanarak verilen sözlerin yerine getirildiğini söylediğini anlamak çok zor. Bunu kendisinden başka Gürcistan’da kimsenin anlamadığını düşünüyorum. En azından, Tiflis ve diğer bölgelerde insanlarla oldukça çok görüşen biri olarak, İvanişvili’nin bu düşüncesini paylaşan tek bir kişiyle karşılaşmadım. Margvalaşvili’nin niteliklerine gelince, bu konuda sadece İvanişvili’nin sözüne inanmak kalıyor. Gürcistan seçmenlerinin dörtte biri buna inandı. Görülen o ki geri kalanı, iyimser olmak için bir neden göremiyor.

 

Yeni devlet başkanının Rusya-Gürcistan ilişkilerini çözüme kavuşturma noktasında herhangi bir rolü olacağı söylenemez. Birincisi, devlet başkanının yetkisi oldukça kısıtlı. İkincisi, hem devlet başkanı hem de hükümetin dış politikası sıkı bir şekilde ABD tarafından yönlendirilecektir ve bu hususta bağımsızlığa asla izin verilmeyecektir.

 

Rusya siyasi eliti ile güçlü bağlarınız var. Gürcistan hakkında ne düşünüyorlar? Onlara göre Saakaşvili dönemi sonrasında Gürcistan’ın ‘bölgesel bütünlüğünün’ yeniden sağlanma şansı var mı?

 

Bir kez daha altını çizeceğim: Saakaşvili dönemi sonrası henüz hiç bir yenilik görülmedi. Yeni yönetimin üst düzey temsilcileri her fırsatta açıkça Saakaşvili’nin dış politikasına, yani bizi Rusya ile düşmanca ilişkilere sokan yola devam edeceklerini ifade ediyorlar. Bundan dolayı Rusya’nın yaklaşımında herhangi bir değişim beklemek en azından saflık olur.

 

Bölgesel bütünlüğe gelince, ben bu konunun yeni iktidarın önceliği olduğuna inanmıyorum. Siz de fark etmişsinizdir, bölgesel bütünlüğü sağlama meselesi yöneticilerin konuşmalarında bile beşinci, onuncu plana düştü. Bu gayet açık.

 

Şevardnadze-Saakaşvili çizgisinde dış politikaya devam ederek herhangi bir ilerleme sağlamak söz konusu olamaz. Artık herkes, Gürcistan’ın Sovyet dönemindeki bütünlüğü kazanamayacağının farkında. Abhazya ve Osetya ile ortak hazırlanması gereken yeni bir entegrasyon projesi lazım.

 

Bu ortak çalışmada arabulucu rolünün sadece Rusya’ya ait olacağı da aşikar. Fakat iktidar, Rusya ile diplomatik ilişkileri yeniden kurmayı bile reddediyor. Şu halde nasıl bir ilerlemeden söz edilebilir?

 

Siyasetçiler neden Rusya tehdidine dikkatlerini yoğunlaştırıyorlar da Türkiye’yi tehdit olarak algılamıyorlar?

Son 25 yıldır, Gürcistan da dahil olmak üzere tüm Postsovyet alanda halkların bilincinin manipülasyonu için nasıl geniş çaplı kampanyaların yapıldığına şahit olduk. Özel eğitilmiş siyasetçiler, entelektüellerin satın alınmış bölümü, kontrol altındaki medya, çeyrek asırdır yorulmadan insanların kafasına istihbarat birimlerince hazırlanan ‘Ebedi Düşman Rusya’ ve ‘İyi Batı’ efsanelerini yerleştiriyor. Gerçekleri ve tarihi acımasızca, pervazsızca tahrif ediyor.

 

Türkiye, NATO üyeliği dolayısıyla bu ‘mübarek’ Batı’nın bir parçası. ABD için Türkiye, İslam dünyasındaki tek büyük askeri-siyasi müttefik, bölgedeki başlıca dayanak noktası. Türkiye’nin çıkarları ve onurunun, imparatorluk onuru da dahil olmak üzere görmezden gelinmesi ABD için kabul edilemez. Üstelik Amerikalılar çok iyi biliyorlar ki, sürekli olarak tüm dünyayı kontrol etmek mümkün değil. Güç ve kaynak yetmez. Kafkasya’dan gitmesi gerektiğinde, Gürcistan’ı Türkiye’nin himayesine verecek.

 

Sözünü ettiğimiz toplumsal düşüncenin yayılması için siyasi çevreler ve medya tarafından Türkiye hakkında ‘dost komşu’, ‘tarihi dost’ , ‘cömert sponsor’ vs. şeklinde olumlu imaj oluşturma çalışmaları başladı.

 

Amerikalılar her şekilde Türkiye’nin iktisadi ve dini yayılmasına yardımcı oluyor. Türklerin Acara’yı tamamen sahiplenmesine, Gürcistan ordusunda askeri eğitim alanında Türkiye etkisinin güçlenmesine destek veriyor.

 

Mikhail Saakaşvili tekrar döneceğini söyledi. Sizce ne umuyor ve dediği şey ne kadar mümkün?

 

İki sebepten ötürü Saakaşvili’nin Gürcistan siyasetinde yeniden var olacağını düşünmüyorum. Birincisi, Ulusal Hareket’in imajını düzeltmek için, önce istenmeyen adam Saakaşvili’den kurtulması lazım. İkincisi, Amerikalılar tarafından sunulan kişisel güvenlik garantisinin Saakaşvili’nin siyasete dönmesini öngörmediğine inanıyorum. Amerikalılar elbette onun iş bulması konusunda çalışacaktır, fakat Gürcistan’da değil.

 

Kaynak: Kavpolit

Çeviri: AjansKafkas

 

Fridon Doçiya