Vahşi Yermolov’dan Kahraman çıkarmak

Rusya’nın Kafkasya’yı istilasında adı vahşetle özdeşleşenlerden biri olan general Yermolov’un mektupları eleştirel bir derleme ile yayınlandı.
“A. P. Yermolov, Kafkasya Mektupları, 1816-1860” kitabının tanıtımına katılanlar Rusya yönetiminin general Aleksey Yermolov’u kahramanlaştırma girişimine de işaret etti.

10 Nisan’da Moskova’da, uluslararası Memorial topluluğu binasında, Sivil İnisiyatif Komitesinin katkılarıyla Zvezda (Yıldız) dergisi ve Sankt-Petersburg Avrupa Üniversitesinin ortak projesi çerçevesinde yayınlanan “A. P. Yermolov, Kafkasya Mektupları, 1816-1860” kitabının tanıtımı yapıldı.

2014 sonunda yayınlanan kitabın tanıtım programına kitabın yazarlarından Sankt-Petersburg Avrupa Üniversitesi rektör yardımcısı Galina Litsina, kitabın editörü Yakov Gordin, tarihçiler ve insan hakları savunucuları katıldı.

İlk bilimsel çalışma

Zvezda yayın yönetmeni Yakov Gordin’in verdiği bilgilere göre, kitapta Yevmolov’un 500’den fazla mektubu yer alıyor. Bunların 200’ü daha önce yayınlanmamıştı. Yayınlanan mektuplarda ise çarpıtmalar vardı ve sansüre uğramıştı. Bu son çalışmada bütün mektuplar orijinalleri ile gözden geçirildi ve yorumlandı. Gordin, hazırlanan eserin Yermolov’un mektuplarıyla ilgili ilk bilimsel yayın olmakla birlikte generalin bütün mektuplarına ulaşmış olma iddiası taşımadıklarını ifade etti.

Kitabın sadece tarihçilere yönelik olmadığını belirten editörü, “Yermolov’un mektuplarının yayınlanmasının günümüz Rusya’sı için de güncelliğini koruduğunu, çünkü Kafkasya’da savaşın halen bitmediğini” kaydediyor.

Yakov Gordin, “Yermolov, Kafkasya’dayken nerede olduğunu anlamak istemeyen bir Avrupalı gibiydi. Kendisini Asya’nın fatihi olarak görüyordu. O, büyük imparatorluğun küçük askeri değildi, imparatorluktan daha büyüktü, imparatorluk da onun projelerini kontrol edemedi” dedi.

Rusya Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü araştırmacılarından Lüdmila Gatagova, Kafkasya çalışmaları için önemli bir kaynak olarak gördüğü kitabın okuyucuya “gerçek Yermolov’u” gösterdiğinin altını çizdi.

“Gerçek bir soykırımdı”

Memorial İnsan Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Aleksandr Çerkasov’a göre Yermolov’un mektupları, Sezar’ın “Galya savaşı notları” ve Tacitus’un (Cornelius) çalışmalarının bir kopyası gibi: “Bu mektuplar, zulümle imparatorluk inşa etmeye çalışan bir kişinin ibret verici hikayesidir. Şimdilerde yeni Tacituslar görülmüyor, imparatorluğun sadece demir yumrukla inşa edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır”.

Lüdmila Gatagova, “Yermolov’un mektuplarından, tek amacının Kafkasyalıları sindirmek ve kalplerine korku salmak olduğu okunuyor” diyor.

Memorial insan hakları merkezi yönetim kurulu üyesi Oleg Orlov ise mektupların “vahşetin sıradanlığını” gözler önüne serdiğini ifade etti.

Yakov Gordin, Yermolov’un bir süre sonra sadece şiddetle sonuç alamayacağını anladığı görüşünde. 1826’da Çeçenya’ya gönderdiği general Petrov’dan adil olmasını istemesi ve ona Çeçenlerin adalet duygusunun güçlü olduğunu söylemesi bunu gösteriyor.

Gordin’e göre vahşetin zirvesi savaşların sonunda Rusya’nın Batı Kafkasya’yı fethiydi. Gordin “Bu gerçek bir soykırımdı. Eğer Rusya bunu kabul etseydi, Çerkeslerin Rusya’ya yaklaşımı değişebilirdi” dedi.

Rusya’nın “Kahramanı”

Devlet Tarih Müzesi araştırmacılarından Aleksandr Smirnov Rusya’da son yıllarda Yermolov’un hatırasının anıtlaştırılmak istenilmesine işaret etti.

2008 yılında Stavropol Kray’ın Minvodi şehrinde Yermolov heykeli dikilmesi Kafkasyalıların tepkisini çekmişti.

Rusya Beşeri Bilimler Üniversitesi öğretim üyesi Larisa Tsivijba’nın görüşüne göre, bazı araştırmacıların Yermolov kültünü canlandırmaya çalışması, Kafkasya’daki savaşların acımasızlığını inkar etmenin bir yolu. Tsivijba “Böylece onlar Yermolov’u temize çıkararak soykırım olmadığını söylüyorlar” dedi.

Kaynak: Kavkazki Uzel, Ajans Kafkas