Çeçenya’nın De Gaulle adayı Ahmed Zakayev

Ukrayna-Rusya Savaşı’yla birlikte oluşan konjonktürde çeşitli senaryolar yazılmaya başlandı. Bir senelik ağır savaşın ardından Rusya Federasyonu’nun Sovyetler Birliği gibi ansızın dağılabileceği iddia ediliyor. Avrupa şehirlerinde, Rusya’nın çökmesi durumunda neler yapılacağı üzerine çeşitli forum ve toplantılar organize ediliyor. Bu girişimlerin baskıyla sindirilmiş Rusya halklarında karşılığı bulunuyor, Çeçenler bunların önemli bir temsilcisi konumunda. Ukrayna başta olmak üzere, geleneksel Rus karşıtı ülkelerin Rusya’ya karşı ikinci cephe olarak Kafkasya’yı düşünmeleri, bir kere daha gözlerin Çeçenya’ya çevrilmesine neden oldu. Çeçen ulusal bağımsızlık hareketinde Ukrayna merkezli olarak yeni bir canlanma gözleniyor.

Kafkasya’nın doğusunda yer alan, nüfusu 1 milyon 500 binlik, yüz ölçümü ise 16.100 kilometrekarelik, görece küçük bir bölge olan Çeçenya, bütün dünya tarafından 1990 ve 2000’li yıllarda verdiği bağımsızlık mücadelesiyle tanındı. Uluslararası toplumun gözü önünde yıllarca süren savaşta Rus güvenlik güçlerinin orantısız şiddeti sonucu çoğu sivil en az 250 bin Çeçen hayatını kaybederken, 300 bin Çeçen çeşitli ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Elbette bu durum Çeçenler için yeni değil, 18 ve 19’uncu yüzyıldaki Kafkas-Rus Savaşları’nda Çeçenlerin yarısı hayatını kaybetmişti, yine 23 Şubat 1944 Çeçen-İnguş Sürgünü’nde açlık, soğuk ve salgın hastalıklardan Çeçen nüfusunun yüzde 70’i kırılmıştı. Çeçenler bütün bu soykırım girişimlerine rağmen, her seferinde küllerinden doğdular.

Çeçenya günümüzde Rus yanlısı Çeçen hükümeti lideri Ramazan Kadirov tarafından yönetiliyor, ki kendisi hiçbir sınırı olmayan dengesiz ve otoriter bir hanedanlık rejimi kurmasıyla tanınır. Rusya tarafından verilen gücü sonuna kadar kullanan Kadirov, Çeçen halkını patlamaya hazır barut fıçısına dönüştüren ana aktör olmayı başardı. Mevcut duruma muhalif Çeçenler arasında en popüler ismin, Avrupa’da sürgünde yaşayan Çeçen İçkerya Başbakanı Ahmed Zakayev olduğu söylenebilir. Zakayev, Çeçen liderler arasında hayatta kalan son karizmatik figür. Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle gibi, İngiltere’den ülkesinin başına geri dönme ihtimali var mı? Sovyetler Birliği’nin dağılmasına hazırlıksız yakalanan Çeçenler, Rusya Federasyonu’nun dağılma ihtimaline karşı hazırlar mı? Ahmed Zakayev bu planların neresinde bulunuyor?

Çeçen İmajı

11 Eylül 2001 tarihinde ABD’deki Dünya Ticaret Merkezi’ne yönelik saldırının ardından Çeçen direnişçilerin imajı özgürlük savaşçısı olmaktan çıkıp terörizmle bütünleşti. Cephede ve ardından masada önemli kazanımlar elde eden Çeçenler, küresel güçler tarafından Rusya’nın ve daha çok Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in insafına terk edildi. 2000 yılında başa geçen Putin için en büyük sınav Çeçenya’ydı. Şiddeti asla elden bırakmayan Putin, bölgede tutunmanın bir yolunun yerelde alternatif bir isimle sağlanacağını öngördü. Sufizm taraftarı Çeçenya Müftüsü Ahmed Kadirov’la anlaşıldı, fakat o 2004 yılında suikast sonucu öldürüldü, bu ölüm en çok oğlu Ramazan Kadirov’a yarayacaktı, yıllar sürecek bir iktidarın önü açılmıştı.

Bağımsızlık yanlısı Çeçenlerin zamanla direniş gücü azaldı, dağlara çekildiler. Cohar Dudayev, Zelimhan Yandarbiyev gibi önemli liderleri suikastlarla ortadan kaldırılmıştı. Seçimle işbaşına gelen Çeçenya Cumhurbaşkanı Aslan Mashadov, barış görüşmeleri gerçekleştirmek isterken 2005 yılında öldürüldü. Ardından göreve gelen Abdulhalim Sadullayev’in de 2006 yılında öldürülmesinin ardından koltuk Doku Umarov’a kaldı. Umarov, sönümlenen Çeçen direnişini Kafkasya’nın geneline yaymak adına strateji değiştirdi, 2007 yılında Kafkasya Emirliği’ni ilan etti. İşte bu durum ulusal Çeçen hareketi içerisinde bir kırılmaya neden oldu, Avrupa’da yaşayan Çeçenler inisiyatif alıp sürgünde kendilerine yeni bir lider seçtiler, o isim Ahmed Zakayev’di.

Çeçen halkına uzun yıllardır İngiltere’nin başkenti Londra’da liderlik yapmak Ahmed Zakayev için bir problem değil, çünkü o, zaten Çeçenlerin tamamı sürgündeyken Kazakistan’da doğmuş biri. Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin, İkinci Dünya Savaşı’nda Çeçen halkını Nazilerle iş birliği yaptığı gerekçesiyle yurtlarından sürgün etmişti. 23 Şubat 1944’te başlayan sürgün hayatı, 9 Ocak 1957’de sona erdi. Buna rağmen sürgünün etkileri tamamen silinmedi, günümüzde hala Orta Asya ülkelerinde yaşayan Çeçenler var. Çeçenya’nın kurucu isimleri olan Cohar Dudayev, Zelimhan Yandarbiyev, Aslan Mashadov gibi liderler sürgünde yetişmiş kişilerdi, içlerindeki öfkenin, bağımsızlık ateşinin kaynağında temel olarak bu yatıyordu. Zakayev, bu jenerasyona mensup Çeçen liderler arasında hayatta kalan son figürlerden.

Tiyatrodan Cepheye

Ahmed Zakayev, Voronej Devlet Sanat Enstitüsü Oyunculuk Fakültesi mezunu biri. Perestroyka’nın özgürlük ortamından yararlanıp arkadaşlarıyla birlikte 1989 yılında Daymoh Sanat Topluluğu’nu kurmuş profesyonel bir tiyatro sanatçısı. 1994 yılında Dudayev’in davetiyle Çeçen İçkerya Kültür Bakanı olarak göreve gelmişti. Rus işgalinin başlamasının ardından Çeçen sanatçılarla dağ köylerinden savaşçı toplamaya başladı, direniş komutanı oldu. Zakayev’in müzakerelere açık ılımlı tavrı onu öne çıkarıyordu. Savaşın tam ortasında, 1995’te Rusya ile AGİT arabuluculuğuyla yürütülen, barış getirmeyen müzakereler için Cohar Dudayev, Ahmed Zakayev’i görevlendirmişti. Aylarca süren bu müzakereler Zakayev’e göre çatışmalardan bir müddet uzak kalmak, halk üzerindeki baskının gevşemesi, gönüllülerin direnişe katılımı gibi başarılar getirmişti. Popüler tabirle, Zakayev’in olmadığı masa yoktu. 27 Mayıs 1996’da Moskova’da kameralar önünde yaşanan meşhur Zelimhan Yandarbiyev ile Boris Yeltsin arasındaki tartışmanın olduğu salonda yine Zakayev vardı. Zakayev, 31 Ağustos 1996 yılında Çeçenya-Rusya arasında imzalanan Hasavyurt Anlaşması’nda aktif olarak görev almıştı. 2001 yılında Zakayev, dönemin Liberal Demokrat Parti lideri Besim Tibuk’un girişimleriyle, Putin’in temsilcisi Viktor Kazantsev’le Moskova’da masaya oturmuştu.

Ahmed Zakayev, Zapt Et ya da Yok Et isimli kitabında 2000 yılına kadar yaşadıklarıyla ilgili bilgiler veriyor. Zakayev, Çeçenleri terörizmle ilişkilendiren Budyonnovsk, Kızılyar, Beslan baskınlarının hem stratejik hem de ahlaken zararlı olduğunu ve bu hareketleri tasvip etmediğini belirtiyor. Zakayev’in anlattıklarına göre, Rus güvenlik güçlerinin hatalı müdahaleleri sonucu sivillere zarar veren eylemler, aslında planlı bir şekilde gerçekleştirilmemişti. Şamil Basayev ve Salman Raduyev gibi Çeçen direnişçilerin organize ettiği operasyonlarda, stratejik hatalar nedeniyle başarısızlığa uğranılınca, sağ kurtulmak için son çare olarak bu tip baskınlar yaptıkları yazılıyor. Zakayev, ayrıca sivilleri etkileyen eylemlerin ilk olarak Rus ordusu tarafından başlatıldığını örnekleriyle birlikte açıklıyor. Zakayev, Çeçen direnişçilerin Araplar, Selefiler, Vehhabiler tarafından finanse edildiği iddialarını reddedip işgalci Rus askerlerinin iki amacı olduğunu belirtiyor: Hayatta kalmak ve para kazanmak. Bu durumda silah ve mühimmatın Ruslardan sağlandığını, paranın da kukla hükümetten ele geçirildiğini belirtiyor. İkinci Çeçenya-Rusya Savaşı’nda işlerin değiştiğini belirten Zakayev, üst düzey komutanların yurt dışında para toplamak için dolaştıklarını ve geri döndüklerinde Çeçen direnişçilerin çeşitli fraksiyonlara bölündüğünü belirtiyor.

Ahmed Zakayev, Çeçenya’nın çevresinden yalıtılmış bir şekilde bağımsız kalamayacağının gayet bilincinde bir siyasetçi. Geçmişten günümüze, suikastla öldürülen Aleksandr Litvinenko, Anna Politkovskaya başta olmak üzere Rus muhaliflerle, Rusya’daki halklarla geliştirmeye çalıştığı diyalog çabaları bunun yansıması. Zakayev, kitabında 1997 yılında Abhazya eski Cumhurbaşkanı Vladislav Ardzınba’yla gerçekleştirdiği bir görüşmeden bahsediyor, gündeme gelen Kafkasya Konfederasyonu ya da Birleşik Kafkasya Devleti idealleri, her iki isim için de önemli, bölgedeki Rusya kışkırtmalı savaş ve çatışmaların bu formülle ortadan kalkacağını, öne çıkan çoğu Kafkas devlet adamı teyit ediyor.

Sürgündeki Lider

Ahmed Zakayev’in kolay bir hayatı olmadı. İkinci Çeçenya-Rusya Savaşı’nda yaralandı ve Çeçenya dışına çıkarıldı. 2000 yılında Mashadov hükümetinin Türkiye ve Ortadoğu Temsilcisi olarak görev yaptı. Rusya tarafından ismi Interpol sisteminde kırmızı bültenle arananlar arasına sokuldu. Baskılar sonucu, Avrupa’da konuşmacı olarak bulunduğu çeşitli kongrelerde defalarca gözaltına alındı. 2002 yılında Türkiye’de düzenlenmesi planlanan, uluslararası katılımcıların olduğu Dünya Çeçen Kongresi için İstanbul’a gelen Zakayev, bir gün boyunca havalimanında tutulup ülke dışına gönderilmişti. O dönemin Türk hükümeti tarafından engellenen kongre, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da düzenlenmiş, Zakayev hem orada hem de ardından Londra’da yine gözaltına alınmış, İngiliz tiyatro ve sinema oyuncusu Vanessa Redgrave’in girişimleri başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu ve siyasi temsilcinin çabaları sayesinde serbest bırakılmıştı. Şu sıralar Rusya karşıtı blokun liderliğine soyunan Polonya’da, yine bir Dünya Çeçen Kongresi’nde 2010 yılında yaka paça gözaltına alınan Zakayev’in bütün bu hamlelerinin bilinçli bir meydan okuma içerdiği iddia edilebilir. Zakayev, yıllar boyu medyaya yansıyan takım elbiseli karizmatik görünümüyle, sivil demokratik yönünü öne çıkardı. Zakayev, artık Boris Yeltsin’in karşısına askeri kıyafetlerle ve alnındaki Arapça yazılarla çıkan adam değildi, bu durum İngiltere’deki siyasi kültürün kendisini nasıl geliştirdiğinin ipuçlarını veriyor.

Zakayev her ne kadar Kasım 2003’te İngiltere’de siyasi sığınma hakkı alsa da, Batı ülkelerindeki esas meşruiyet zeminini Rusya’nın Ukrayna’yı topyekûn işgal etme girişimiyle elde etti. 24 Şubat 2022’de Kiev’e doğru yola çıkan Rus ordusuna karşı Zakayev, Ukrayna tarafını destekleyeceklerini bildirdi. Ukrayna yönetiminin Ukrayna Bölgesel Savunma Uluslararası Lejyonu çatısı altında Çeçen savaşçıları kabul etmesi, yaklaşık 20 yıldır terörizmle anılan Çeçen savaşçılar için önemli bir legalleşme fırsatıydı. Rusya’nın Ukrayna’daki ilk işgal girişimi 2014 yılında yaşanmıştı. O tarihlerden itibaren Avrupa’daki Çeçenler, Rusya’ya karşı savaşmaya zaten başladılar. Şeyh Mansur Taburu ve Cohar Dudayev Taburu bunların en öne çıkanlarıydı. Kafkas halklarını ve diğer Rusya Müslümanlarını da içerisinde barındıran gruplar 24 Şubat 2022’den sonra büyüdüler.

Zakayev, 24 Şubat’tan sonra Ukrayna lideri Vladimir Zelenski’ye yaptığı diplomatik çağrıda iki taraf arasında yapılacak anlaşmayla Çeçen gönüllülerin Rusya’ya karşı mücadele edeceğinin sinyallerini verdi. Zakayev sonraki aylarda kendisine bağlı grup oluşturdu, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı Özel Kuvvetler Taburu (OBON) ismiyle yeni bir tabur kuruldu ve başına Hacı Murat Zumso’yu atandı. Suriye’deki Ecnadul Kavkaz grubunun lideri Çeçen komutan Rüstem Aciyev de Ukrayna’ya geçti ve birkaç yüz savaşçısıyla Zakayev’in grubuna katıldığı bilgisi verildi. Zakayev bu süreçte diplomasiyi elden bırakmadı, Avrupa’nın birçok şehrinde çeşitli organizasyonlara katıldığı gibi çeşitli ülkelerde yeni temsilciler görevlendirdi, örneğin 2013 yılında suikast sonucu Ankara’da öldürülen Medet Önlü’den sonra pek aktif olmayan Çeçen temsilciliğin koltuğuna Abdulhakim Şaptukayev atandı.

İç Hesaplaşmalar

Ahmed Zakayev, ulusal bağımsız Çeçen hareketi içerisinde tartışmasız tek lider olarak bulunmuyor. Kadirov rejimine karşı Çeçen İçkerya Cumhuriyeti yanlısı gruplar arasında bile klikler mevcut. Bart-Marşo Hareketi Başkanı Süleyman Canbolat bunlardan biri. Canbolat, resmi sosyal medya hesapları üzerinden sıkça Zakayev’i eleştiren açıklamalar yapıyor. Canbolat, Zakayev’i Rus yanlısı Çeçen hükümeti lideri Ramazan Kadirov’la 2009 yılında ilişki kurmakla suçluyor. Çeçenya’nın eski Cumhurbaşkanı Aslan Mashadov’un oğlu Anzor Mashadov da Canbolat’la birlikte hareket ediyor. 2019 yılında Avrupa Çeçenler Meclisi isimli bir oluşuma da imza atan bu ekibin ne kadar etkili olduğu tartışmalı olsa bile yıllardır Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde faaliyet içerisindeler, hatta en son Ukrayna’nın çabalarıyla Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde Çeçenya’yı temsil etme fırsatı buldular.

Çeçenler arasında muhalif kesimlerin Ahmed Zakayev’le ilişkileri ilk defa bozulmadı. 2000’li yılların başında, meşhur Çeçen komutan Şamil Basayev onun hakkında Çeçenleri temsil etmediği yönünde demeçler vermişti. Halbuki o sırada ikisi de Aslan Mashadov’un emrinde olan isimlerdi. 2007 yılında Kafkasya Emirliği’ni ilan eden Doku Umarov, 2009 yılında Zakayev hakkında ölüm fermanı çıkarmıştı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rus yanlısı Çeçen hükümeti lideri Ramazan Kadirov onun zaten en doğal düşmanıydılar. 2012’de İngiltere’nin iç istihbarat servisi M15, Ramazan Kadirov’un Ahmed Zakayev’i öldürmek için suikast planladığını ortaya çıkardı. Bütün bunlara rağmen Zakayev’in rakipleri eskisi kadar güçlü değil, Kafkasya Emirliği sahada yok denecek kadar az, Putin ve Kadirov rejimleri sallantı içerisinde. Fakat buna rağmen, bağımsızlık yanlısı Çeçen İçkeryacıların bir kısmının ona düşman kesilmesi ilginç. Çeçen ruhu hiçbir zaman tek bir kişiye biat etmemiştir, onların karakteristik özelliğine göre zaten her Çeçen doğal bir komutan. Zakayev ağzıyla kuş tutsa bile yine ona muhalif insanlar her zaman olacaktır, aslında bu da demokratik bir hak.

Bağımsızlık Senaryosu

ABD’nin Afganistan ve Irak işgalleri, ardından yaşanan Arap Baharı süreci sonrası gözler uzun yıllardır Ortadoğu’ya çevrilmişti. Ukrayna-Rusya Savaşı’yla birlikte Batı dünyası tekrar eski koduna döndü, Rusya düşmanlığı hortladı, Putin karşıtlığı safları sıklaştırıldı. Çeçenya’nın bağımsızlığı da bu anlamda uzun yıllardır uluslararası kamuoyu için bir şey ifade etmiyordu, fakat Çeçenler için ilk sıradaki gündem hep bu olmuştur. Dünya haritasını önüne alan biri için belki Çeçenya küçük bir ülke olabilir ya da dünya nüfusuna bakınca Çeçenlerin nüfusu az görünebilir. Ancak burada enerji açısından stratejik bir bölge olan Kafkasya’da en kalabalık halkın Çeçenler olduğunun altı çizilmeli. Ve ayrıca, 1990’lı ve 2000’li yıllarda yaşanan ağır savaşlar nedeniyle ülkedeki Rus nüfus tamamen bölgeyi terk etti, şu an Kafkasya’nın irili ufaklı birçok cumhuriyetindeki çok etnisiteli yapının aksine, Çeçenya’da sadece Çeçenler ikamet ediyor.

Tartışmasız bir şekilde Çeçenya’nın tek hâkimi olan Ramazan Kadirov’un kanlı tahtını Vladimir Putin rejimi inşa etmişti. Senaryolara bakmak gerekirse, Rusya’da bir şekilde Putin’in iktidardan düşmesi Kadirov’u doğrudan etkileyecektir. Putin sonrası Rusya’da Kadirov’un görev alamayacağı belirtiliyor, çünkü Rus muhaliflere suikastlar başta olmak üzere birçok kirli işin Kadirov’a yaptırıldığı biliniyor. Böylesi bir durumda Kadirov’un koltuğu kaptırmamak adına bağımsızlık ilan edeceğini düşünen Çeçenler var. Kadirov’un iktidarı kendine yakın birilerine bırakarak hayatta kalma ihtimali ise çok düşük, binlerce muhalif Çeçen’e, ailelerine, yaşlılara, kadınlara, gençlere akıl almaz işkenceler ve aşağılayıcı davranışlarda bulundu. Çeçen karakterine ve kültürüne oldukça ters bu tutumların her biri halk tarafından not alındı. Kan davası gibi uygulamaların hâlâ canlılığını koruduğu Çeçen toplumunda Kadirov’un yaptıklarının unutulacağını ya da affedileceğini beklemek fazla iyimserlik olacaktır.

Ahmed Zakayev’in yakın gelecekte bir gün, İkinci Dünya Savaşı’nda İngiltere’den ülkesi Fransa’ya geri dönen Fransız lider Charles De Gaulle gibi başa geçmesi az bir ihtimal değil. Hatırlanacağı üzere De Gaulle, ülkesi Nazi orduları tarafından işgal edildiği zaman İngiltere’ye sığınmış, mücadelesini oradan yürütmüştü. Müttefik devletlerin Alman ordularını geri püskürtmesi sırasında önemli görevler üstlenen De Gaulle, nihayetinde Fransa’nın başına geçti ve Avrupa’nın kaderini uzun yıllar etkisi altına aldı. Sürgündeki liderlerin ülkelerine kahraman olarak döndüğü farklı örnekler var, herhalde bunlardan en dikkat çekeni İran İslam Devrimi lideri Ruhullah Humeyni olmuştur. Humeyni, yaklaşık 15 sene İran’dan uzak kalmış ama hem dini hem de siyasi lider olarak ülkesine dönmüştü. Sovyetler Birliği kurucusu Vladimir Lenin de aynı şekilde Avrupa’da uzun yıllar sürgün olarak bulunmuştur. En yakın tarihte gösterebilecek örnek ise Tunus’tan. Raşid el-Gannuşi, 22 sene Londra’da sürgünde yaşamış, Arap Baharı süreciyle birlikte geri dönüp aktif siyasette görevler üstlenmiştir. Fakat buradan Zakayev için her şeyin çok kolay gerçekleşeceği gibi bir anlam çıkmıyor, nihayetinde bu yazıda yapmaya çalıştığımız senaryolar arasında tahminler yürütmek.

Zakayev’in yaralı bir şekilde Çeçenya’dan çıkarılmasının, İnguşetya, Kuzey Osetya, Güney Osetya, Gürcistan ve nihayet İngiltere’ye geçmesinin üzerinden 23 yıl geçti. Çeçen halkı için, Çeçen gençleri için Zakayev isminin ne anlama geldiğini kestirmek güç. Halk için belki de uluslararası arenada popüler Çeçen bir sporcu ya da videoları milyonlarca izlenen internet fenomeni Çeçen muhalif biri daha önemli olabilir. Her şeye rağmen Zakayev’in hayatta kalan yüksek profilli tek Çeçen lider olduğu uzmanlar tarafından onaylanıyor. Çeçenya’nın yeniden bağımsız olmasını isteyen Zakayev’in altını çizdiği hayati bir konu daha var, o artık savaş istemiyor, Çeçen halkının ağır bedeller ödediğini ve siyasi bir geçiş dönemini tercih edeceklerini her basın açıklamasında vurguluyor. Zakayev, uzun yıllardır sürgünde yürüttüğü siyasi faaliyetlerin karşılığını Ukrayna’dan başlayarak almak istiyor, bunun için ödemeyeceği bedel yok.

Kaynak: Perspektif