Dudayev’ler Ölmez!

21 Nisan 1996, Çeçenistan’ın efsanevi lideri Cevher Dudayev’in şehadet tarihidir.
Halkının özgür olması için, şan, şöhret, para, kısaca aklınıza gelebilecek bütün maddi değerleri terk eden yiğit adam, onuruyla şehadet şerbetini içti. Göğsünü gere gere hak divanına yürüdü.

Dudayev 1944 yılının ocak ayında dünyaya geldi. On üç kardeşin en küçüğü idi. Doğum gününü tam olarak bilmiyordu. Çeçen sürgünü sırasında kundakta bir bebekmiş. Buna göre 1943 yılı sonu ya da 1944 yılı başlarında doğmuş olsa gerek. Doğumu ikinci dünya savaşının bitimine rastladı. Gözlerini dünyaya açtığında yokluk, kıtlık ve sefalete merhaba dedi.

Dudayev’in dünyaya gelişi sırasındaki yokluk ve sefalet sürprizine, bir de sürgün sürprizi ekleniyordu.

İkinci dünya savaşında Alman işgaline uğrayan Kırım ve Kuzey Kafkasya’nın batısındaki yenilgilere suçlu aranıyordu. Suçlu hemen bulundu. Çeçenler, Kırım Tatarları, Karaçay ve Balkar halkları idi bu suçlular.

Alman işgali altına girmeyen Çeçenistan ve Çeçen halkının, Almanlara nasıl işbirliği yaparak Rusya’ya ihanet ettiği bir türlü anlaşılamadıysa da, Çeçen halkı sürgünden kurtulamadı.

Rus yönetimi, yüzlerce yıldır kin beslediği Çeçen halkını, fırsat bu fırsattır diyerek tarih ve coğrafya sahnesinden silmeye teşebbüs etti.

21 şubat 1944 tarihinde Çeçen halkı top yekun olarak, 24 saat içinde elverişsiz şartlar altında ülkesini terke zorlandı. 850 bin Çeçen sürgün edildi. Bu sürgün sırasında Çeçen halkının yarıya yakını hayatını kaybetti.

Cevher Dudayev, suçlu olarak dünyaya geldi. Sürgün kararı verildiğinde yaklaşık 40 günlük bir bebekti. Annesinin kucağında sürgüne giden, belki de en küçük Çeçendi.

Sağlam bünyeli insanların dayanamadığı kış şartlarına, mucizevi bir şekilde direnen küçük Cevher (Dudi) sağ salim Kazakistan’a ulaşıyordu. Hz. Musa’yı en büyük düşmanı firavundan koruyan, hatta onun sarayında büyüten Rabbim, Cevher Dudayev’e de meleklerinin kanatlarını gererek onu büyük tehlikelerden koruyordu.

Dudayev Kazakistanın Çimkent şehrinde 13 yıl yaşadı. O, anne ve babasının anlattığı Çeçenistan’ı hep rüyasında görerek büyüdü. Kanlı diktatör Stalin’in ölümünden sonra Rus yönetimi, Çeçenlerin haksızlığa uğradığını kabul edip geri dönüşlerini serbest bıraktı.

1957 yılında gerçekleşen bu geri dönüş kervanına, Dudayev ve ailesi de katıldı. Dudayev ve ailesi, evlerine yerleşen Rusları, kazma ve küreklerle kovarak evlerine yeniden sahip oldular.

Çok zeki bir çocuk olan Dudayev, sınavlarını başarıyla verdiği Tambov Hava Harp Okuluna kaydoldu. Okulu başarıyla bitiren Cevher Dudayev, Sovyet ordusunda genç bir savaş uçağı pilotu olarak görev aldı.

Mesleğindeki başarısı ve dürüstlüğü ona hızla yükselme kapılarını açtı. Dudayev, kendisi gibi havacı bir Rus subayının kızına gönlünü kaptırdı.

Ona daha sonraki çileli yolunda hayat arkadaşı olacak Alla Dudayeva ile evlendi. Alla, Çeçen olarak doğmamıştı ama, Dudayev’in şehadetinden sonra onurlu duruşuyla gerçek Çeçen gelinleri aratmadı.

1989 yıllarına gelindiğinde, Sovyet sistemi çatırdamaya çaşlamıştı.Gorbaçov’un uyguladığı Glasnost ve Prestroyka politikaları Komünizme gün saydırıyordu.

1991 yılının Aralık ayında beklenen son gerçekleşti. Komünizm çökmüştü. Komünizmin sancılı çöküşü öncesinde Dudayev, Tuğgeneral rütbesiyle Estonya’da görev yapıyordu.

Estonya’da görev yaptığı sırada, stadyumdaki bir tören anında Estonyalı gençler, Eston bayrağı açarak bağımsızlık gösterisi yaptılar. Dudayev bu gösteriye sempatiyle baktı.

Ardından Estonya’da başlayan bağımsızlık yanlısı gösterilere müdahale etmesi talimatını dinlemeyerek “Asi General” adını aldı.

Bu sırada kendi ülkesi Çeçenistanda da hareketli günler yaşanıyordu. Zelimhan Yandarbiyev önderliğinde kurulan Çeçen Halk Kongresi hareketi Sovyet kalıntısı yönetimi sarsıyordu.

Dudayev, Zelimhan Yandarviyev’in davetine düşünmeden evet dedi. Sovyet ordusundan ayrılan Dudayev için yeni bir dönem başlıyordu. Çeçen Halk Kongresi 6 Eylül 1991 yılında Dudayev’in başkanlığında Çeçenistan’ın bağımsızlığını ilan etti. 27 Kasım 1991 yılında yapılan seçimde de halkın yüzde doksanından fazlasının oyunu alan Dudayev Çeçenistan’ın devlet başkanlığına seçildi.

Rusya Federasyonuna dahil olmadan,yolunu bağımsızlıktan yana çeviren Çeçen halkının iradesine karşı, Rus yönetimi iyi şeyler düşünmüyordu.

Rus yönetimi, Çeçen halkının bağımsızlık talebine karşı sert çıktı. Çeçenistan’ı tehdit ederek kanlı bir müdahale sinyali verdi.

Dudayev, bilinenlerin aksine Rus yönetimiyle savaşmak istemiyordu. Savaşın Çeçen halkına vereceği zararın farkındaydı.

Dudayev, dönemin Çerkes asıllı Adalet Bakanı Kalmuk Yura’nın arabuluculuğunu kabul ederek onunla görüştü. Bu görüşmede savaş olmadan Rus yönetimiyle anlaşmaya varılabileceğini bile söyledi.

Kalmuk Yura bu öneriyi devrin başbakanı Viktor Çernomirdin’e iletti. Çernomirdin savaşın önlenmesinden dolayı çok mutlu olduğunu ifade ederek Dudayev’le telefonla görüştü.

Yukarıdaki bilgiler hem merhum Kamuk Yura hem de Viktor Çernomirdin tarafından da teyit edilen bilgilerdir.

Dudayev’in barış masasına oturma çağrısına olumlu cevap vermesi, Kremlin tarafından dikkate alınmadı.

Viktor Çernomirdin daha sonra hatıratında belirttiği gibi “Rus derin devleti iç politikaya yönelik, kamuoyunu memnun edecek, 24 saatte kazanılacak bir zafer istiyordu.”

Rus yönetimi Çeçenistan’ı vurarak, Slav unsurlarının motivasyonunu yükseltecek, Rus ordusu, kazandığı bu zaferle otoritesini yeniden tesis edecekti.

Kısacası savaşı çıkaran taraf ne Dudayev ne de Çeçen halkıydı. Gerek Dudayev gerekse Çeçen halkı, ülkelerine saldıran Rus işgalcilerine karşı savunma savaşı vermek zorunda kalmışlardı.

Dudayev’in efsanevi kişiliği etrafında birleşen Çeçen halkı, bütün dünyaya parmak ısırtan bir bağımsızlık mücadelesi örneği sergilediler.

Dudayev dehasıyla Ruslara ağır kayıplar verdiriyordu.Uluslararası emperyalizm, Çeçen savaşının Dudayev’in ortadan kaldırılmasıyla sona ereceğini düşünüyordu.

Dünyayı tapulu arazileri olarak gören karanlık güçler, Dudayev’in kullandığı uydu telefonunun frekansını Rus yönetimine bildirdiler.

Rus Duma’sından bazı milletvekilleri ile barış konusunu görüşen Dudayev, kendisine kurulan tuzaktan habersiz uydu telefonunu çalıştırarak görüşmelerde bulunduğu sırada, uzaktan kumandalı nokta hedefe kilitlenen bir roketle şehit edildi.

Dudayev Çeçen halkının kalbinde derin izler bırakan karizmatik bir liderdi. Her Çeçen onu örnek almaktadır.Yeni doğan bir bebeğin öğrendiği ilk kelimelerden biri Dudayev’dir.

Dudayev’in şehadeti ile Çeçen bağımsızlık savaşı sona ermedi.10 yıla yaklaşan bu mücadelede Dudayev’in ardından Devlet Başkanları Zelimhan Yandarbiyev ve Aslan Mashadov da şehit olmuşlardır.

Rusların anlayamadığı husus, Çeçen bağımsızlık mücadelesi şahıslara bağlı bir mücadele değildir. Bu mücadele topyekün bir özgürlük savaşıdır.

Ölümünün üzerinden dokuz yıl geçmesine rağmen Dudayev’in küçük Çeçenistan’ı halen savaşıyor.

Dudayev’i öldürmekle savaşı kazanacağını sananlar hala anlayamadınız mı

DUDAYEV’LER ÖLMEZ!