Kovid-19 krizi Kuzey Kafkasya’daki istikrarsızlığı derinleştiriyor
Çin’in Hubey eyaletinin Vuhan kentinde ortaya çıkan ve küresel bir probleme dönüşen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte Rusya da çok boyutlu bir krizle karşı karşıya kaldı. Pandemi bütün ekonomiler için zaten potansiyel olarak yıkıcı bir etki oluştururken, buna Rusya’nın yaşadığı ulusal düzeydeki ekonomik kriz de eşlik ediyor. Küresel çapta petrol fiyatlarındaki aşırı düşüş ve rublenin değer kaybetmesiyle birlikte uzun yıllar sonra Rus bütçesinin açık vermesi bekleniyor. Bu süreç Moskova’nın gelirlerini daraltırken, bütçelerinin önemli bir kısmını merkezi hükümetten alan Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin de önemli finansal kayıplara uğramasına neden oluyor.
Kovid-19 salgınının etkisi ve ciddi ekonomik kayıplarla birlikte Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinde çeşitli sosyal problemlerle birleşen ciddi istikrarsızlık belirtileri görülmeye başlandı. İşsizlik oranı, yoksulluk ve genel yaşam kalitesi gibi sosyo-ekonomik konularda her zaman federasyonun diğer bölgelerine göre zaten geride olan Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin, bu süreçte daha da kötüsüyle karşılaşması bekleniyor.
Federasyon içinde zaten köklü ekonomik ve sosyal problemlerin bulunduğu Kuzey Kafkasya cumhuriyetleri, daha istikrarsız bir süreçle karşılaşabilir. Ekonomik ve sosyal problemlerin devam etmesi, Kuzey Osetya’dakine benzer eylemleri tetikleyebilir. Özellikle şimdilik bölgesel yönetimlere karşı gösterilen tepki ve eylemler ise sürecin devam etmesi halinde Moskova’ya yönelebilir.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kovid-19’la mücadeleyle ilgili öncelikle merkezden bir karar almak yerine bölge valilerine süreci yönetme yetkisi verdi. Bunun sonucunda Kuzey Kafkasya’daki yerel yönetimler de uyguladıkları sert önlemlerle, virüsün yayılmasını önlemeye çalıştılar. Ancak bu süreç zarfında pek çok problem ortaya çıkarken, Rusya’da Kovid-19’la ilişkili ilk protestolar da 20 Nisan tarihinde Kuzey Osetya’da gerçekleşti.
St. Petersburg’da yaşayan Kuzey Osetyalı opera sanatçısı Vadim Cheldiyev’in sosyal medya aracılığıyla protestoyu yönlendirdiği iddia edilmekte. Cheldiyev, yetkililerin Kovid-19 önlemlerini bahane ederek halkı sömürdüğünü savunuyor. Bu kapsamda Cheldiyev, paylaşımlarıyla Kuzey Osetya halkını virüse karşı alınan önlemleri protesto etmeye çağırmıştı. 18 Nisan’da gözaltına alınan sanatçı, Kovid-19 hakkında sahte haber yaymaktan tutuklu yargılanıyor.
Cheldiyev’in tutuklanmasından iki gün sonra başkent Vladikavkaz’daki hükümet binasının önünde toplanan yaklaşık 2 bin kişilik bir grup, bölge valisi Vyacheslav Bitarov’un istifasını ve ekonomik koşulların iyileştirilmesini talep etti. Güvenlik güçleri ile eylemciler arasında çatışmalar yaşanırken, onlarca eylemci gözaltına alındı. Bu dikkat çeken protestonun sonucu olarak Vali Bitarov, ihtiyaç sahibi ailelere maddi destek sözü verirken, birkaç ekonomik vaatte daha bulundu.
Buna rağmen kısa bir süre sonra yerel hükümet, gözaltına alınan eylemcilere ciddi bir baskı yapmaya başladı. Bazı eylemciler hafif cezalar alırken, bazıları güvenlik güçlerine karşı şiddet suçlamalarıyla birkaç yıl hapse mahkûm edildi. Moskova Vladikavkaz’daki sorunları araştıracağını açıklarken, Rus yetkililerin en büyük endişesi ise Kuzey Osetya’daki protestoların ülkenin diğer bölgelerine de yayılması.
Bölgede gerçekleşen protesto, açık bir şekilde ekonomik problemlerle motive edilmiştir. Kuzey Osetya valisinin ailesi ve çevresindekilere ait işletmeler faaliyetlerini sürdürürken, diğer işletmelerin katı önlemlerle kapatılması ve herhangi bir ekonomik yardımda bulunulmaması protestocuları öfkelendiren en önemli unsur olarak görünüyor. Süreci ilgi çekici kılan diğer bir gelişme ise güvenlik güçleriyle ilgili. Yerel polis ve Ulusal Muhafız Birlikleri kalabalığı dağıtmayı reddederken, yerel hükümet protestoculara karşı kullanmak için Moskova’dan kolluk birimlerinin gelmesini talep etti.
Kuzey Osetya’nın komşusu Kabardey-Balkar’da yaşanan ciddi ekonomik problemler de halkın tepkisini çekiyor. Bu bölgede de Kuzey Osetya’da olduğu gibi yerel siyasi liderlerle bağlantısı olan işletmeler çalışmaya devam ederken, diğer işletmeler kapanmaya zorlandı. Hükümetten gerekli ekonomik destekleri alamayan hoşnutsuz kesimlerin, sürecin devamı halinde Kuzey Osetya’dakine benzer bir protesto düzenlemesinden endişe ediliyor.
Kuzey Kafkasya’da Kovid-19’dan en fazla etkilenen cumhuriyet ise Dağıstan. 29 Nisan’da yetkililer başkent Mahaçkale’ye erişimi kapatırken, polis kontrol noktalarında oluşan uzun kuyruklar virüsün daha hızlı yayılması konusunda endişeye yol açmış durumda. Dağıstan Valisi Vladimir Vasilyev başlangıçta virüsle mücadele için sert önlemler almaya çalışırken, bunları uygulayamadı ve otoritesini de belediye yetkililerine devretmek zorunda kaldı.
Kovid-19 krizi, Kuzey Kafkasya’daki yerel yöneticilerin sosyal süreçleri yönetme eksikliğini ve zayıflıklarını ortaya çıkardı. Kuzey Osetya’daki protestoda olduğu gibi, Moskova’nın bu bölgelere güvenlik güçleri göndermediği takdirde herhangi bir eylem karşısında yerel hükümetlerin oldukça zayıf bir konumda kalacağı görülmüş oldu.
Yukarıdaki örneklerin aksine Kuzey Kafkasya’daki bazı yerel yöneticiler ise halk için daha olumlu ekonomik adımları gündeme getirdiler. Küçük ve orta ölçekli işletmelere yardım amacıyla düşük faizli krediler sağlamak ve teşvik paketleri oluşturmak, bunların en başında yer alıyor. Ancak bu vaatlerin gerçekleşmesi, Moskova’nın bu bölgelere kaynak sağlama gücüne bağlı. Nitekim küresel petrol ve doğalgaz fiyatlarının bu seviyelerde kalması, Rus hükümetinin zamanla yerel hükümetleri desteklemesini zorlaştıracaktır.
Bu noktada devlet kontrolündeki büyük şirketler ve endüstriyel tesisler faaliyetlerini sürdürürken Rus hükümeti, havayolları, otomobil, uçak fabrikaları ve savunma sanayii üreticilerine çeşitli yardımlar vaat etmiştir. Fakat küçük ve orta ölçekli işletmelere öncelik verilmemesi Kuzey Kafkasya başta olmak üzere ülke genelinde daha büyük toplumsal sorunların önünü açacaktır.
Moskova’nın Kovid-19’la mücadelesi de başka bir tartışma konusu. Rus hükümetinin Kovid-19 vakalarında açıkladığı rakamların gerçeği yansıtmadığına dair pek çok iddia gündeme taşındı. Özellikle bu süreçte zatürreden hayatını kaybeden insanların sayısında olağandışı bir artış görülmesi, bu iddiaların doğruluğunu kuvvetlendiriyor. Ayrıca Rusya’nın geliştirdiği test kitlerinin güvenilir sonuçlar vermemesi de bir başka sorun olarak görünüyor. Yetersiz koruyucu ekipmanları ve kötü sağlık sistemini dile getirip, hasta ve ölü sayısının resmî açıklamalardan çok daha fazla olduğunu belirten üç Rus doktorun şüpheli ölümleri de süreci çok daha belirsiz bir hale getirmekte.
Bu belirsiz süreçle birlikte petrol fiyatlarındaki aşırı düşüş Rus borsasını olumsuz etkilerken, sürecin devamı halinde milyonlarca Rus sanayi işçisinin işsiz kalacağı tahmin ediliyor. Bazı ekonomistler Rusya’da 2019 yılında yaklaşık 3,5 milyon olan işsiz sayısının bu sürecin sonunda 9 milyona kadar yükselebileceğini tahmin ediyor. Bu durum da çok ciddi bir ekonomik ve sosyal kriz meydana getirecek.
Bu kapsamda federasyon içinde zaten köklü ekonomik ve sosyal problemlerin bulunduğu Kuzey Kafkasya cumhuriyetleri, daha istikrarsız bir süreçle karşılaşabilir. Ekonomik ve sosyal problemlerin devam etmesi, Kuzey Osetya’dakine benzer eylemleri tetikleyebilir. Özellikle şimdilik bölgesel yönetimlere karşı gösterilen tepki ve eylemler ise sürecin devam etmesi halinde Moskova’ya yönelebilir.
Kaynak: AA