Abhazyalı siyahiler

“Maya Planeta” bu eski ve garip fotoğrafın hikayesini anlatıyor.

Fotoğrafta Çerkes Tümeninde savaşan Abhaz atlılar yer alıyor. Fotoğraf 1914’e ait. Fotoğrafta görünen Abhaz savaşçılardan biri siyahi ve bu durum kimseyi şaşırtmışa benzemiyor.

Abhaz siyahiler, Abhaz halkının bir parçası olarak görülüyor. Onlar Adzüjba köyünde ve civarındaki Agdarra, Merkula, Pokveş ve Çlou gibi köylerde yaşıyorlar. Siyahi Abhazların Abhazya’ya nereden geldiği bilinmiyor. Siyahilerin çok uzun zamandan beri Kafkasya’da yaşadığını doğrulayan arkeolojik eserler var. Bir Abhaz destanında “güneyden Kafkasya’ya gelen siyah yüzlü atlılar”dan bahsediliyor. Afrika’ya giden ve Abhazya’ya yanlarında yüzlerce siyahi ile dönen Nartlar hakkında efsaneler var.

Herodot M. Ö. V. yüzyılda bu yerlerin “kıvırcık saçlı, siyah derili” sahipleri hakkında metinler yazdı ve “Siyahi Kafkasyalıların” Mısırlılar ve Etiyopyalılar ile benzerliğini belirtti. Bin yıl sonra, V. yüzyılda Kafkasya’ya gönderilen John Chrysostom de Pitiunte (Pitsunda) civarında yerleşmiş olan Etiyopyalılardan söz ediyor. Tanınmış yazar V. Tyebo 1884’de Abhaz siyahiler hakkında şöyle yazdı: “Yüz şekilleri Habeşilere benziyor”. Etnograf Markov, 1913’de yazdığı bir metinde, “kıvırcık siyahi çocukları” ve “beyaz kıyafetli siyah insanları” anlatıyor. Metinde, “siyahilerin Abhazlardan hiçbir şekilde farklı olmadıklarını, Abhazca konuştuklarını ve aynı dine mensup olduklarını” belirtiyor.

1. yüzyıl başlarında Kafkasya valisi Vorontsov-Daşkov’un kendi konvoyunda  Adzübja’dan gelen siyahiler vardı. Gagra’daki tatil merkezinin kurucusu Oldenburg Prensi ise avlusunda Abhaz siyahileri çalıştırıyordu. Abhazya kıyılarında içinde siyah kölelerin olduğu bir Osmanlı gemisinin battığı, kurtulanların ilk siyahi köyünü kurduğu, Şervaşidze prensinin siyah köleleri kendi mandalina bahçelerinde çalıştırdığı ve Rusya’ya çok sayıda siyahi köle getirip onları Abhaz Prenslere veren I. Petr hakkında birçok efsane var.

Günümüzde, siyahilerin Abhazya’da XVII. yüzyılda ortaya çıktıkları, dedelerinin ise büyük ihtimalle Etiyopyalı veya Mısırlı oldukları kabul ediliyor. Bu tahmin sadece dışsal benzerliğe dayandırılmıyor. Aynı zamanda Abhazya siyahileri ve Etiyopyalılar arasında birçok coğrafi isim de ortak olarak kullanılıyor. Mesela Bagada-Bagada, Tabakur-Dabakur gibi. Abhaz siyahilerin Etiyopya’dan geldikleri hikayesini, 1927’de, Maksim Gorki ve zamanın Abhazya yöneticilerinden, yazar Samson Çanba da destekledi. Onlar Abhaz siyahilerin yaşadıkları köylere gidip incelemelerde bulundular ve onları büyük bir ihtimalle Etiyopya’dan geldiklerini savundular.

Etiyopya hikayesini destekleyen olaylardan biri de Aleksey Mikailoviç döneminde başlayan ve I. Petr, II. Yekaterina, I. Nikolay ve bizzat Etiyopya imparatoru II. Menilik ile görüşen II. Nikolay döneminde devam eden Rusya-Etiyopya ilişkileridir.

Bugün siyahiler Abhazya’da yaşamaya devam ediyorlar. Abhazca konuşuyorlar, mandalina ve üzüm yetiştiriyorlar, şarap yapıyorlar, fabrika ve limanlarda çalışıyorlar ve kendilerinin Abhaz olduğunu söylüyorlar. Ünlü yazar Fazıl İskender, “Çegemli Sandro” kitabında şöyle bir pasaja yer verir:

– Sovyetler Birliği’nde zencilerin yaşamı nasıl?

– Hangi zencilerin?- diye sordu ev sahibi.

– Nasıl hangileri? diye şaşırdı Prens, aynı masada birlikte yemek yediği zencilere bakarak. – Sizlerin!

– Bizler, zenci değiliz dedi ev sahibi kendine has tebessümüyle ve diğer zencileri başıyla göstererek. – Bizler Abhazız!

Kaynak: moya-planeta.ru – Vera Zelendinova

Tercüme: Ajans Kafkas


Yorumlar