Gürcistan-ABD-İsrail ilişkilerinin geleceği

Rusya ile Gürcistan arasındaki askeri çatışmalar sona erdi. Ancak görülen o ki Rus-Gürcü anlaşmazlığı hala sona ermedi.Sızan haberlere ve alınan bilgilere göre iki taraf da yeni bir çatışma yakın olmasa bile şu anda imkanlarını artırmakla meşguller. Her ne kadar yakın gözükmese de, Gürcistan-Rusya ilişkilerine hakim anlaşmazlık varlığını sürdürdükçe, eninde sonunda yeni bir askeri çatışma tekrar yaşanacaktır. Cumhuriyetçi Bush idaresi 9 Ocak 2009 tarihinde, Barak Obama’nın göreve gelip Beyaz Saray’a yerleşmesinden bir hafta önce alelacele zamanın Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ı, Gürcistan Dışişleri Bakanı Grigol Vaşadze ile bir görüşme yapmaya gönderdi. Bu görüşmede Amerika-Gürcistan Ortaklık Anlaşması’na imza atıldı. Sızan bilgilere göre bu belge şu maddeleri içeriyor: "Gürcistan güvenlik kavramının Amerikan güvenlik kavramını da zorunlu olarak kapsayacak şekliyle sağlanması… Gürcistan-Amerika Güvenlik ilkesine bağlı kalınması… Amerika-Gürcistan arasında güvenlik ve savunma alanlarıyla sınırlı üst düzeyli özel yardımlaşmanın sağlanması…"

Bush yönetimi, bu belgeyi, demokratik Obama yönetimi başa gelmeden önce imzalamak için özel bir gayret sarfetti. ABD Başkanı Bush, görevi henüz sona ermeden son onayını verebilmek için, Pentagon’dan ve Dışişleri Bakanlığı’ndan antlaşma taslağını hazırlamalarında hızlı olmalarını istedi. Bush İdaresi’nin bu kadar aceleci davranmasının sebebi ise aynı, Amerika’nın, Gürcistan güçlerinin Rus güçleri tarafından yenilgiye uğratılmasından sonra Kafkas Bölgesi’nde oluşan stratejik güvenlik ve askeri alanlarda oluşan boşluktan Rusya’nın faydalanması ihtimali korkusuydu. Diğer taraftan ortaklık antlaşmasının imzalanması Amerika’nın ileriki dönemlerde Gürcistan’ı hedef alma ihtimallerini de ortadan kaldırmış oluyor.

ABD-GÜRCİSTAN STRATEJİK ORTAKLIĞINDA ARACI ÜLKE: İSRAİL

İsrail; Rusya-Gürcistan Savaşı’ndan önceki dönemde, Gürcistan’da rahatça dolaşıyordu. Amerika, Gürcistan’ı ekonomik olarak finanse etme dışında ülkeye askeri mühimmat ve daha başka çeşitli yardımlar sağlamada Israil’i aracı olarak kullandı. Böylece Washington, Moskova’nın karşısında Gürcistan’a hiçbir yardım sunmamış, orada hiçbir varlığı söz konusu değilmiş, hala Rusya ile yapılan antlaşmalara ve verilen yüksek sözlere bağlıymış gibi görünüyordu. Ancak Gürcistan-Rusya askeri çatışmasının patlak vermesiyle Tel Aviv, hemen Gürcistan’daki askeri uzmanlarını çekti. Eldeki bilgiler gösteriyor ki İsrail’in ‘İsrail-Gürcistan ilişkilerine bakışı’, özellikle Soğuk Savaş’ın yaşanmasından ve dünyada Amerikan nüfuzunun artmasından sonra, Israil’in mezhebi güvenliğinin en önemli oluşum unsurlarından kabul edilen ‘İsrail kuzey sınırının güvenliğinin sağlanması planı’nın ayrılmaz parçalarından bir tanesidir. Uzmanlara göre Israilli uzmanların Gürcistan’dan çekilmeleri, Israil’in hayati önem taşıyan kuzey güvenlik alanında büyük boşluklara yol açtı. Ancak Gürcistan-Rusya sınırında ateşkese varılmasının ve muhalefet her ne kadar askeri hezimete uğramış olması sebebiyle düşürülmesi için elinden geleni yapmış olsa da Mihail Saakaşvili rejiminin, iktidarda kalmayı başarabilmesinin ardından Israilli uzmanlar Gürcistan topraklarına tekrar döndüler. Edinilen bilgiler şu noktalara işaret ediyor:

"Tel Aviv, Gürcistan’ın imkanlarını kapsamlı olarak elden geçirecek. Israilli uzmanlar, Gürcistan’ın imkanlarının yeniden inşaası için gerekli planı yapacaklar. Israilliler, Tiflis-Washington hattında varılacak antlaşmaları gözetleyecek ve Amerikan yönetimini, Israil’in kuzeyden stratejik güvenliği açısından hayati önem taşıdığı, bu hususta temel unsur olduğu gerekçesiyle Gürcistan’ı desteklemesinin zorunlu olduğuna ikna etmeye çalışacak. Buna ek olarak Washington da, Gürcistan’ı Rusya’yı abluka altına alma planında özellikle de Rusya’nın dünyaya açılan penceresi sayılan Kafkas kapısını kontrol altına alabilmek için esas nokta olarak görüyor. Yine Washington, Gürcistan topraklarını Amerikan kuvvetlerini ağırlamaya hazırlamak için uğraşıyor. Amerikalılar Gürcistan hava üslerine ve Karadeniz’e açılan deniz üslerine yerleşmek istiyorlar."

Gürcistan-Amerika-Israil yardımlaşması; kuzey ve güney Kafkas ve Karadeniz bölgesel durum dengeleri, buna ek olarak da Israil’in güvenliği açısından aşırı önem taşıyan Orta Doğu dengeleriyle bağlantılıdır. Istihbarat bilgileri bilgiler gösteriyor ki Washington-Tel Aviv ekseni, Gürcistan’ı Rusya ile olası bir çatışma için değil aslında başka sebepler için hazırlıyor. Işte bu sebeplerden en önemlileri: "Türkiye ile ilişkilerin kötüye gitme ihtimali. Adalet ve kalkınma Partisi’nin varlığı devam ettikçe Ankara ile Washington-Tel Aviv ilişkileri kötüye gidebilir. Washington-Tel Aviv ekseni Ankara’ya baskı yapmakta imkanlarını zorlayabilir. Böylece Ankara’nın önünde iki seçenek olacak: Ya Washington-Tel Aviv ekseni ile en uç noktada yardımlaşmayı kabul edecek ya da Amerika’nın stratejik-askeri ve güvenlik çıkarları nedeniyle Gürcistan’a yönelmesi seçeneğiyle karşı karşıya kalacak."

Washington-Tel Aviv ekseninin, Kafkas bölgesini ele geçirme hususunda ısrarcı olması, Orta Asya ve Hazar Denizi bölgelerinden gelen petrol ve doğalgaz boru hatlarını ele geçirmek istemesinden kaynaklanıyor. Genel olarak uzmanların tahminlerine göre Saakaşvili Rejimi, Washington-Tel Aviv ekseni ile çok büyük güvenlik-askeri yardımlaşma içerisine girmeyi planlıyor. Bu da Gürcistan’a Kafkaslar’ın Israil’i olma fırsatı verecek. Yani Gürcistan gelecekte, ‘Karadeniz Polisi’ olacak.

Kaynak: Le Monde Diplomatique
Aktaran: Dünya Bülteni