Bagapş BBC okurlarını yanıtladı

BBC’nin internet sayfasındaki Rusça bölümü, Gürcistan ile yaşadığı gerilim yüzünden dünyanın ilgi odağında olan Abhazya ile ilgili farklı ülkelerden insanların merak ettiği soruları Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’a yöneltti.

BBC muhabiri Sima Ayvazyan’ın gerçekleştirdiği röportajı Ajans Kafkas Türkçeye aktardı:

Sergey Vasilyeviç, okuyucular Abhazya ve Gürcistan ilişkileri hakkında çok soru sordu. Rusya’dan Dmitri İnasaridze şöyle soruyor: Gürcüler ve Abhazlar neden barış içinde yaşayamıyor? Onlar Sovyet döneminde yaşamıştı, neden şimdide bunu yapamıyorlar?

Çok iyi bir soru. Bu konuda öncelikli olarak 92’de savaşın kimin başlattığını düşünmek lazım. Sorunun sahibinin, savaştan önce, Sovyetler Birliği dağılma döneminde Devlet Konseyi diye adlandırılan Gürcistan yönetimi ile bir çok görüşmemiz olduğunu, Gamsahurdiya’dan başlayarak Şevardnadze’ye ve diğerleri ile görüştüğümüzü bilmesi gerekir. Ve ortak bir dil bulunamadı, çünkü Gürcistan’ın kararı tek idi; Sovyetler Birliği dağılma gürültüleri altında bir defalığına ve nihai olarak Abhazya meselesini bitirmekti. Gürcistan’a saldıran ilk silah alan biz değiliz. Buraya bizi öldürmeye geldiler. Bundan dolayı, bu soruyu ben Gürcistan yönetimine ve savaşı başlatan atmacalara yönlendiriyorum. İşte tüm bu olanlardan onlar sorumlu. Eğer tek bir devlette yaşıyorsan, eğer karma bir ailede yaşıyorsan, Sovyet döneminde böyle yaşamıştık, buna değer vermen gerekirdi. Ve Abhazya’da meydana gelene herkesin kendi toprağındaymış gibi yaklaşması gerekirdi, çünkü burada insanlar yaşıyordu, burada onların arkadaşları ve komşuları yaşıyordu. Ve ordu getirildiği anda halk milliyetine göre ayrılmaya başlandı. Eğer Abhazya’da yaşıyorsan Abhazya’yı koru, Abhazlara karşı hareket etme.

Rusya’dan Dmitri soruyor; Eğer Gürcistan seçimlerinde devlet başkanlığına aday olanlardan bir başkası seçilseydi Abhazya ve Gürcistan arasındaki ilişki değişir miydi? Bu konuda düşünceniz nedir?

Eğer bu soru 92-93 senesindeki savaştan sonraki dönemle ilgiliyse evet, savaş olmuştu, trajedi büyüktü, halkların birbirine güveni yoktu, ama iyi kötü savaştan sonra müzakere süreci vardı, ilişkiler iyileşmişti, birbirimize güvenimiz iyileşmişti, koordinasyon komisyonu çalışıyordu, siyasiler, gazeteciler, işadamları görüşüyordu, süreç böyle devam ediyordu. Ama maalesef Saakaşvili’nin gelişi ile tüm bunların üzerine kalın haç konuldu. Ve bugün Abhazya ve Gürcistan arasında böyle bir müzakere süreci yok. Ben  her zaman söylüyorum ve şimdi de söylüyorum, halka karşı bir eleştirimiz yok, halklar iyi veya kötü olmuyor. Tüm halklar iyidir, sadece hareketleri ile bugün Gürcistan’ın bulunduğu duruma getiren kötü siyasetçiler oluyor.

Rusya’dan Vladimir soruyor: Eğer fevkalade hiçbir şey olmaz ve Abhazya Gürcistan’ın bölümü olarak kalmaya devam ederse, ne gibi yakınlaşma şartları sizi tatmin ederdi?

Hiçbir şart, çünkü hep birlikte bağımsızlık denilen Abhaz halkının 1999’daki referandumu var. Ve bağımsız bir devlet inşa edeceğiz, sadece iki bağımsız devlet olarak Gürcistan ile iyi komşuluk ilişkilerinde yaşamayı, normal insani ilişkiler oluşturmayı defalarca tekrarladık. Abhazya’nın bağımsızlık olayı savaşımızdan sonra ortaya çıkmadı, bu çoktandır var olan bir olay. Abhazya’nın her zaman devleti vardı, Abhazya da Gürcistan gibi 1921’den 1931’e kadar müttefik cumhuriyet idi ve sadece Stalin ve Beriya onu özerk cumhuriyet olarak Gürcistan’a dahil etmişti, bundan dolayı bizim arzumuz var ve buna ulaşacağız.

Oleg Damaskin soruyor: Abhazya bölgesinde çok sayıda Gürcü yaşıyordu ve evlerini terk etmek zorunda kaldı. Onların vatanlarında, evlerine dönme şansları var mı?

Galiba Abhazya, savaş sonrasında 55 bin mülteciyi Abhazya’ya, Gal bölgesine geri döndüren az sayılı sıcak noktalardan biridir. Biz tüm bunları imzalanmış anlaşmalara, en önemlisi de aşama aşama mültecilerin geri dönüşünün yer aldığı 1994 Moskova Anlaşmasın’a uygun olarak yapıyoruz. Biz de ilk dönüş etabı olarak Gal’den başladık. Orada halen düzene konulması gereken çok mesele var, örneğin dönenleri listeye almak vs. Ve gerçekten Abhazya savaş döneminde çok zarar gördü ve neye benzediğini görüyorsunuz. Şimdi yine iyi, 5-6 yıl önce buna bakmak çok zordu. Galiba, ülkemize verilen büyük zarardan dolayı birilerinin cevap vermesi gerekiyor, buna bağlı olarak da mültecilerin toplu dönüşünden söz etmemek gerekiyor. Bir kez daha tekrarlıyorum, savaş pisliktir, savaş problemdir, savaş halkın ıstırabıdır. İşte tüm bunlar için, sonucunu düşünmeden savaşı başlatanların hesap vermesi gerekiyor.

Kazakistan’dan Orhan’ın sorusu: Abhazya ve Güney Osetya Gürcistan’dan ayrılırsa bunun domino etkisi yapacağından korkmuyor musunuz? Yani sizin örneğinizi dünyadaki diğer milli azınlıklar da takip edebilir.

Biliyorsunuz, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyada 50’den fazla bağımsız, BM üyesi ülke vardı, bugün onların sayısı 100’den fazla, bundan dolayı bu süreç kimsenin durduramayacağı bir süreçtir. Dünyada kaçınılması mümkün olmayan gerçekler vardır. O zaman bu soruyu, Kosova meselesi çözüldüğünde ABD ve AB’ye de sormak lazımdı. Sorarım: Kosova için mümkünse, neden Abhazlar, Güney Osetyalılar veya Karabağlılar için mümkün olmasın? Eğer tarihi, hukuk, manevi, ekonomik tarafına bakacak olursak ülkelerimizi bu anlamda kıyaslamak mümkün değil. Eğer Avrupa’da iki Arnavut devleti organize etmek mümkünse, kendi milletini koruyarak kendi ülkesini inşa etmek isteyen medeni, silahsızlandırılmış Abhazya devleti neden olmasın.

Sizce Abhazya meselesinin Karabağ ve Transdinyester meselelerinden farkı nedir? Azerbaycan’dan Ramil Cahangirzade soruyor: Bir devlet lideri olarak bu anlaşmazlıklar hakkındaki yaklaşımınız nasıl?

Her anlaşmazlık kendince benzersiz ve ortak çok şey de var. Her şeyin Sovyetler Birliği dağılma sürecinde meydana gelişi ve oralarda çok sayıda insan ölmüş olması benzer konular. Tüm bu üç cumhuriyet bağımsızlık yolunda oldu ve artı Güney Osetya. Bu da anlaşmazlıkların ortak yönü. Bir kez daha ifade ediyorum, her anlaşmazlık kendince tek, ama onların çözüm yaklaşım elbette evrensel olmalı. Karabağ’da durum başka, orada Azerbaycan’ın büyük bölümünün ele geçirilmesi var, Transdinyesterlilerin zorluğu onları Rusya ile sınırı olmaması, bizim tamamen başka bir anlaşmazlığımız var, Güney Osetya’nın da öyle, ama biz hepimiz savaşta ciddi şekilde zarar gördük. Gürcistan veya Moldova’ya savaşmak için biz gitmedik, onlar bizi öldürmek için geldi. Biz bu savaşta galip geldik ve kendi yolumuzu kiminle ilişki inşa edeceğimizi, bu ilişkileri nasıl düzene koyacağımızı ve geleceğimizi nasıl gördüğümüzü belirledik. Gelecek ise bağımsız devlet olmaktır.

Batı Abhazya’ya, Gürcü-Abhaz anlaşmazlığına nasıl yaklaşıyor?

Batı’nın tavrını iyi biliyoruz, o belli, birçok görüşmeler, irtibatlar oldu. Batı, neden olduğu anlaşılmıyor ama Gürcistan birliği, Gürcistan bütünlüğünün korunmasından yana. Burada çifte standart sistemi var: Kosova’da bu mümkün ve tüm Batı ABD’nin göstermesiyle koro şeklinde bunu destekledi, ama Abhazya için görülen o ki, bu mümkün değil. Batılı uzmanlar geldiğinde onlarla görüşüyoruz. Onların sadece tutumu değil, insanların buraya aslında, Abhazya ne demektir, bizler nasıl insanlarız, tarihimiz nedir, halkının sayısı kaçtır, kaç Abhaz, kaç Ermeni, kaç Rus yaşıyor bilmeden geliyor olması bizi şaşırtıyor. Şu veya bu problemi yargılamadan önce tarihi bilmek gerekiyor. Bu birincisi. Ve ikincisi; Biliyor musunuz, bizim tribünlerimiz olmadan tüm bunları öğrenmek zor. Anlaşmazlıkta iki taraf olduğunda, her iki tarafı da dinleyebilmek lazım. Sonra sonuç çıkarmak. Ama sadece Gürcistan’ı dinliyorlar. Bizi dinlemek istemiyorlar. Herkes bize bundan sonra nasıl yaşayacağımızı öğretiyor, tavsiye veriyor. Biz şöyle diyoruz; büyük teşekkürler, biz kendimiz hayatımızı nasıl kuracağımızı biliyoruz.

Sergey Vasilyeviç, siyasetten biraz uzaklaşalım. Rusya’dan Andrey turistlerin Abhazya’ya ziyaretlerinin ne kadar güvenli olduğuyla ilgileniyor…

Burada durumu çok sık kontrol ediyoruz. Bu yıl bizim için çok kolay değildi. Her yıl Gürcistan bizi herhangi yalan bir haberle veya Gal bölgesinde geçenlerde olan patlamalar gibi olaylarla tahrik ediyor. Bunlar, turistlerin buraya dinlenmek için gelmelerine engellemeye, istikrarsızlık oluşturmaya yönelik. Gerçi Abhazya’da dünyada olanlardan daha fazla bir şey olmuyor. Siz buradaydınız, silahlı insan görmediniz. Ben geçenlerde ülke dışındaydım, otogarda silahlı ve köpekli insanlar gördüm, elbette bu terörizmle mücadele, elbette. Bu anlamda barışa tehdit var. Abhazya’da durum birçok başka yere göre durum normal, inanın bana.

Perspektifler var mı?

Abhazya’nın gelişim perspektifleri elbette var. Abhazya her zaman Karadeniz kıyısının incisi idi. Bunlar, Pitsunda, Gagra, Novıi Afon, Gudauta, mükemmel deniz, iyi ekoloji. Ve bizde büyüme var. Üç yılda turist sayısını 200 binden geçen sene bir milyona çıkardık. Galiba bu sene hava şartlarından ve durumdan dolayı biraz az olacak. Ama genel olarak iyi bir büyüme süreci var. İnsanlar cumhuriyetimizi biliyor ve memnuniyetle burada dinleniyorlar. Bizim görevimiz, servis ve hizmet kültürü düzeyini arttırmak. Evet bugün böyle bir problem var.

Birçok kişi Abhazya’da ekonomi yönetimini soruyor. Rusya’dan Anatoli Kamanin: Rusya vatandaşının Abhazya’da şu anda gayri menkul sahibi olması ne kadar güvenilir ve birkaç sene sonra alınan gayri menkulün gerçek hukuki belgesi olacak mı?

Evet onlar hukuki olarak gerçek olacak. Kanunlarımız var, anayasamız var, gayrimenkul edinme normlarımız var. Gayrimenkuller çoğunlukla Abhazya vatandaşlarınca ediniliyor. Eğer Rus işadamı satın alıyorsa, bunda bir şey yok. Bizim, Rus işadamının aktif olarak Abhazya’ya girişi, kurumlar, sağlık yurtları sahibi oluşu, çalıştığı ve iyi paralar kazandığı ile ilgili örneklerimiz çok. Elbette, bu konularda onlara güven garantisi veriyoruz. Biz hukuk devleti inşa ediyoruz, bundan dolayı bu meseleye çok titiz yaklaşıyoruz.

Şu anda Rus ve Abhaz işadamlarının ortak işi mümkün mü? Bu konuyla Rusya’dan Aleksandr ilgileniyor.

Elbette.

Ve bu iş ne kadar riskli?

Biliyor musunuz, her türlü ticaretin her yerde riski vardır. Bugün Rusyalı işadamları ile üzerinde çalıştığımız çok sayıda proje var. Ben memnuniyetle bu işadamlarının isimlerini söylerdim, ama onlar açığa çıkarılmalarını istemiyorlar. Bu projeler Olimpiyat oyunlarına hazırlıklar, kırma taş çıkarılması, işlenmesi ve taşınmasıyla ilgili. 40 milyon metre küp kırma taş gibi büyük bir rakam. Bu alanda büyük imkanlar var ve biz bu ticaretin güvenliğini garanti ediyoruz.

2014 Olimpiyatları öncesinde Gürcistan ve Rusya ile egemenlik meselesini nasıl düzene kavuşturmayı düşünüyorsunuz? Çünkü ilişkiler düzene kavuşturulmazsa, Olimpiyat Komitesi tanınmamış cumhuriyet ile işbirliğine iyi bakmayabilir. Rusya’dan Andrey yazıyor.

Bu tamamen böyle değil. Soçi kararı alındığında tüm bu durum göz önünde bulunduruldu. Ve Abhazya ile Gürcistan arasındaki sorunun çözülmemiş olmasının Soçi’deki oyunlarla bir ilgisi yok. Öyle olacak olursa, Atina’da da Olimpiyatların yapılmaması gerekirdi. Orada Türkiye Kıbrısı, Yunan Kıbrısı vardı. Bu Gürcistan ve Rusya’ya bağlı. Biz kesin bir ifadeyle söyledik, Abhazya Gürcistan yapısında olmayacak. Halk kendi yolunu seçti ve bağımsızlığımızı elde edeceğiz.

Son soruları iç politika ile ilgili. Abhazya bugün kadro açlığı yaşıyor mu? Rusya’dan Anton’un sorusu.

Elbette, bazı kadrolar bizim için çok gerekli. Bunlar yüksek düzeyde uzmanlar. Bugün böyle bir problem var. Biz Beyaz Rusya’dan insanlar davet etmeye başladık, bizde çok sayıda Tacik çalışıyor.

Almanya’dan bir soru. Berlin’den Natalya soruyor: Abhazya’da bugün işsizlik durumu nedir, bununla ilgili olarak ne yapılıyor?

Bugün Abhazya’da işsizlik oranı çok yüksek değil. Ticaret veya üretim alanında çalışmak isteyenler için bizim imkanlarımız sınırlı değil. Bundan dolayı bugün için işsizlikten söz etmek gerekmiyor. ÖZ/FT (Ajans Kafkas)