Emanet ve Kanun

Tanıdığın insanları televizyonda görmek garip bir duygu. Beziyordur ama sanki o değildir. Televizyon yalan söylemek istemediğinde bile biraz yalancıdır. Bir de bilinçli olarak yalan söylemek istediğinde nasıl olur!

 

İnsan ve Kanun programının son bölümünde Aleksey Pimanov çok iyi bildiğim insanlar ve yerler hakkında bir program hazırladı. Mahaçkale’deki ‘Emanet’ çocuk yuvasını ve çalışanları iyi tanıyorum. Oraya defalarca gittim, kurumun sahibi İkramuddin Aliyev ile çay içtim.

 

Anlaşılan buranın nasıl bir yer olduğunu bilmiyormuşum, dostum da meğer Dağıstan’ın başkentinde, istihbaratın burnunun dibinde beşikten direnişçi yetiştiren bir merkezin organizatörüymüş. Ekranda kamuflajlı çocuklar siyah örtülere bürünmüş öğretmenlerinin gözetiminde ‘Allahu Ekber’ nidalarıyla askeri hazırlıkta. Biraz daha büyük çocuklar nedense kamuflajlı değil de Afgan kıyafeti içinde intihar saldırısı pratiği yaparken, silahlı gençler tevhid sancağı önünde Doku Umarov’u taklit ederek konuşuyor.

 

Tüm bu askeri eğlence çerçevesinin içinde şaşkın bir ifadeyle İkramuddin, okul günlüğüyle görülüyor. Konuşmacının sesi ise gerginlikten çınlıyor: “Bu nasıl serbest saat, işte ders programı: Arapça, Kur’an, Hadis’. Konuşmacı bu listede hikayenin içeriğine uymadığından olsa gerek İngilizceyi göremedi.

 

Programı bir kez daha izledim. Afgan kıyafeti içindeki çocukların olduğu karede göze çarpmayan ‘çekim Pakistan bölgesinde yapıldı’ yazısını fark ettim. ‘Allahu Ekber’ nidalarıyla kamuflajlar içindeki okul öncesi çocukların askeri talim yaptığı karede konuşmacı sessizce ve hızlı bir şekilde şunu ekliyor: ‘Bu görüntüler başka bir yerde çekildi, ama…’.

 

Son olarak, Kafkasya Emirliği üyeleri tarzındaki silahlı gençlerin Avarcadan tercüme edilmeyen konuşmasın da çoktandır bilinen bir şaka olduğu ortaya çıktı. Burada oyuncak silahlı erkek çocukları direnişçilerin tavırlarını parodileştiriyorlar.

 

Ardından Emanet çalışanlarıyla tartışan sarışın kadın sahneye çıkıp izleyicilere bu vahhabi yuvasının kapatılması gerektiğini anlatıyor. Çocukların ilk olarak küfretmeyi öğrendikleri lisanslı eğitim kurumlarından farklı olarak Emanet’teki her şeyin kendilerini memnun ettiğini iddia eden ‘bilinçsiz’ bazı aileler varmış.

 

Pinamov programın geri kalanını youtube’dan topladığı konuyla alakasız aptalca videolarla doldurdu. Ama etkisi şaşırtıcı: ‘küçük teröristlerin hazırlandığı merkez suçüstü yakalandı’.

 

Gelelim işin aslına. İkramuddin Aliyev’in anaokulu ve çocuk yuvası, eski devlet başkanı Magomedsalam Magomedov döneminde kabul edilen normalleşme girişimlerinin sonucu. Fikir basitti: Devlet örgüt üyeleriyle mücadele eder, sivillerle değil. Dindar vatandaşlar, arzu edilen ‘geleneksel’ sufi ekolüne bağlı olmasa bile devletin düşmanı olamaz.

 

Bu yaklaşım çerçevesinde Dağıstan’da önemli adımlar atıldı. Devlet denetimindeki Din İdaresi selefilerle diyaloga başladı. Selefilerin temsilcileri Dağıstan Sivil Meclisine dahil edildi, onlar da etkin bir şekilde silahların susması için çalışmaya başladı.

 

Normalleşmenin işaretleri her yerde görülmeye başlandı. Alkolsüz kafeler ve İslami anaokulları açıldı. İşte ‘Etiket’ adındaki anaokulu da, basın, sivil toplum ve resmi kurumlarla işbirliğinde olan İkramuddin Aliyev tarafından açıldı.

 

Burada çocuklara yabancı dil ve temel dini bilgiler okutuluyordu. Problemler hiç yok değildi, ufak tefek baskılar, uyarılar yapılıyordu ama Etiket’in boğazını sıkmıyorlardı.

 

Ancak siyasi rüzgar bir buçuk yıl önce tersine döndü. Dağıstan yönetiminin değişimiyle birlikte silahlı ya da sivil herkesi sıkıştırma yolu seçildi. Selefi sivil toplumcular başka yerlere gitmek zorunda kaldı. Silah bırakan direnişçiler için sivil yaşama adaptasyon programı durduruldu, alkolsüz kafeler kapatıldı.

 

Anaokulu da baskılardan payını aldı. Önce aşırılıkçılıkla mücadele merkezi çalışanı Gacibulla Aliyev anaokuluna baskın yaptı. Alkollü olarak geldiği okulda öğretmenleri korkuttu, kendisini cep telefonuyla çeken müdirenin kolunu çekti, incelemek için bir kaç kitap aldı. Aşırılıkçılıkla ilgili bir şey çıkmadı, fakat anaokulunun faaliyetleri lisansı olmadığı için durduruldu.

 

Lisansı zorunlu hale getiren yeni kanunu göz önünde bulundurarak, kurucular anaokulunu Emanet adıyla çocuk kulübüne çevirdi. Okul öncesi çocuklar yerine, 1-3 sınıf öğrencileri kabul etmeye başladı.

 

Aşırılıkçılıkla mücadele merkezi geri çekilmedi. Sarhoş Gacibulla Aliyev’in yerine kesinlikle ayık olan Ramazan Mutayev geldi, yanında 15 kişi vardı, bunların arasında kendisini devlet radyo televizyon kurumu çalışanı olarak tanıtan, aslında içişleri bakanlığı basın sözcülüğünde çalışan bir kameraman da vardı.

 

Mutayev ‘aşırılıkçılık’ aramasına diğer bir uçtan başladı. Kulübe, öldürülen direnişçilerin çocuklarının gelip gelmediğini, dul eşlerinin çalışıp çalışmadığını sordu.

 

Çocukları kabul ederken ya da kadınları işe alırken kimseye böyle sorular sorulmadığını duyunca herkesin listesini istedi. Ancak resmi bir talep olduğu takdirde listeleri alabileceğini öğrenince de sinirlendi:

 

– Vermek zorundasınız!

 

– Size karşı sorumlu değiliz. Daha önce eğitim bakanlığına karşı sorumluyduk, şimdi onlara karşı da sorumluluğumuz yok.

 

Listeleri alamayan, aşırılıkçılıkla mücadele askeri, çocukları sorgulamak için sınıflara gitti. Ayık Ramazan Mutayev, sarhoş meslektaşının kahramanlığını tekrarladı, yaşananları telefonla kaydetmek isteyen ‘Emanet’ çalışanının kolunu çekti. Onun kendi basın çalışanı vardı ve bu baskını kamerayla ebedileştiriyordu.

 

İnsan ve Kanun programının son bölümü de özel olarak ebedileştirilenler arasında yer aldı.  Madem aşırılıkçılıkla mücadele çalışanlarının kahramanlıkları programda yer almıyor, Pinamov’a da  internetteki çöpleri karıştırmak kalıyor. Peki neden?

 

Dürüstçe söyleyeyim, cevabını bilmiyorum. Dini görüşleri hoşunuza gitmiyor diye nasıl insanların barış içinde yaşama hakları ellerinden alırsınız, insanları tek yol olarak silahlı mücadeleye zorlarsınız!

 

Çocukların yabancı dil ve Kur’an okumayı öğrendiği çocuk merkezi neden kapatılıyor bilmiyorum. Aleksey Pinamov’un aşırılıkçılıkla mücadele merkezine karşı ne gibi sorumlulukları var bilmiyorum, neden bu tür metotlarla böyle hikayeler uyduruyor bilmiyorum. Ramazan Mutayev anaokulunda neden aşırılıkçılık arıyor bilmiyorum, bir şey bulamadığında da anaokulu kurucusu neden aşağılanmak isteniyor bilmiyorum.

 

Tüm bunların rasyonel bir izahı yok. Bu insanlar sadece birilerini taklit ediyor. Aleksey Pinamov, Ramazan Mutayev, Gacibula Aliyev, adı bilinmeyen kameraman ve şişman sarışın gibi insanlar hiç bir şey yapmasalar toplum için daha faydalı olurlar. Hatta yerlerinde dursalar bunları ödüllendirmek gerekir.

 

Kaynak: Kavpolit

Çeviri: AjansKafkas

Orhan Cemal