İnguşetya: 2018’de neler oldu, 2019’da neler bekleniyor
İnguşetya’da 2018 yılında yönetim seçimleri yaşandı, polisler yargılandı, Çeçenlere verilen topraklar protesto edildi.
9 Eylül 2018 tarihinde İnguşetya’yı yönetmek için üçüncü kez talip olan Yunusbek Yevkurov yerel parlamento tarafından seçilerek başkanlığına devam etti. Yerel parlamentoya Putin tarafından önerilen Yunusbek Yevkurov’u seçtirmemek için çaba sarf eden muhalifler, seçim öncesi “İnguşetya başkanını seçmek istiyor” kampanyasını başlatmıştı. Fakat geniş sokak protestolarına dönüşemeyen bu kampanya sonuçsuz kaldı. Yevkurov’a karşı muhalefetin başında yerel müftülüğün olması ve Yevkurov’un müftülük tarafından ümmetten uzaklaştırma kararı alması başkanlık seçimlerini etkilemedi. Yevkurov’a destek ise Selefi akımından geldi. Kadiri tarikatının çizgisinde olan müftülük muhalefet yaparken Selefi cemaatin Yevkurov’a destek vermesi Yevkurov’un Selefilere karşı izlediği ılımlı politikadan kaynaklanıyordu. Komşu cumhuriyet lideri Kadirov, Selefileri “şeytan” olarak adlandırıyor ve Selefi olmayı Çeçenya’da ölümcül bir suç sayabiliyorken İnguşetya’da elinde silahla direnmeyenin dini görüşleri dikkate alınmıyordu.
Yevkurov bir ara Selefi cemaatin lideri olan İmam Çumakov tarafından sert bir dille eleştirilmesine karşı cemaate baskı uygulamaya çalışmış fakat bu çabaları geniş halk protestolarına dönüşmeye başlayınca geri adım atmıştı. Dini diyaloğa dönüşen bu kavga sonuç itibariyle Yevkurov ile Çumakov arasında resmi olmayan bir anlaşmayla sonlandı. Yevkurov yönetimi Seleflere yaptığı baskıları azalttı Çumakov ise vaazlarında radikal unsurlara karşı fetvalar vermeye başladı. Çumakov dağa çıkmanın çözüm olmadığını söyleyerek silahlı direnişe de karşı durdu.
Yevkurov’un Selefilerle anlaşmasına karşı çıkan resmi müftülük ile Yevkurov arasında sert anlaşmazlıklar yaşandı. Bu kavganın sonucunda Kadirov’a sığınan resmi müftülük finansal desteğini Çeçenya yönetiminden almaya devam etti. Yevkurov ise müftülüğü hukuk zoruyla kapatmaya çalıştı. Bağımsız bir kurum olan müftülüğü kapatamayan Yevkurov yerel hükümet bünyesinde din işleri komitesini kurdu. Böylece İnguşetya’da Müslümanlar üç kuruma ayrılmış oldu. Selefi cemaat, Kadiri müftülük ve devletin din işleri komitesi. Üçe ayrılan İnguşetya Müslümanları içeride bulamadıkları birliği dışarıda aramaya başladı. Bu durumdan nemalanan Çeçenya yönetimi Selefiler dışında İnguşetya’da diğer iki grupla ilişkiler geliştirme yoluna gitti. Böylece İnguşetya Müslümanları Çeçenya’nın dini liderliğine maruz kaldı ve hatta belli bir süre kabul etmiş oldu.
Yevkurov’un seçilmesinin hemen akabinde patlak veren Çeçenya ve İnguşetya toprak krizi Çeçenya müftülüğünün İnguşetya’daki liderliğine son vermiş oldu. Toprak anlaşmasına sert tepki gösteren muhaliflerin saflarında müftülük de olunca Çeçenya yönetimi ile müftülüğün arası düzeltilmez bir ilişki haline geldi. 26 Eylül 2018 tarihinde imzalanan Çeçenya ve İnguşetya arasındaki toprak anlaşması muhaliflerin Magas şehrinin sokaklarında eylemleri başlatmasına sebep oldu. Sokağa çıkan halk ile konuşmak için başkanlık külliyesinden ayrılarak protestocuların karşısına dikilen Yevkurov’a yapılan plastik şişeli saldırı, protestonun kanlı bir olaya dönüşmesini an meselesi yapmıştı. Yevkurov’un korumaları havaya ateş açarak halkın içinden Yevkurov’u çıkarırken yerel polis güçleri halka karşı güç kullanmadı. Hatta yerel güçler OMON birliklerinin dışarıdan takviye ile Magas’a girişini engelledi. Yevkurov’a karşı bu tepkiyi gösteren muhalifler Kadirov’u da affetmedi. Magas sokaklarında Kadirov’a karşı aşağılayıcı sözler sarf edildi. Muhalif liderlerin bu tarz davranışları olayları bir nevi kişiselleştirmiş oldu. Kadirov’un cevabı gecikmedi. Kadirov da karşı sözlü tacize girişti. Olaylar karşılıklı aşağılamaya doğru gidince Çeçenya yönetimi, hakkını Rusya Federasyonu hukukunun dışında şer’i hükümler ile aramaya çalıştı. Muhalifleri tek tek evlerinde ziyaret etmeye başlayan Kadirov ve ekibi sosyal medya üzerinden hızla duyurulan bu ziyaretlere karşı İnguşların protestosuyla karşılaştı. Çoğu zaman ziyaret ettiği evin dışında toplanan İnguş kalabalığı arasından kalan Kadirov, sonuç olarak İnguş muhaliflerle anlaştı. Muhaliflerden bazıları Kadirov’dan özür dilerken, bazıları geri adım atmadı ancak Kadirov ile karşılıklı anlaştıklarını duyurdu. Kadirov ise toprak anlaşmasında kendisinin çaba sarf etmediğini var olan durum üzerinden sınırların çizildiğini iddia etti. Hatta, Yevkurov önüme ne koyduysa ben onu imzaladım, diyen Kadirov protestonun adresi olarak Yevkurov’u işaret etti. Bu olaylar yaşanırken daha önce parayla fonlayarak destek verdiği İnguş müftüsünden destek arayan Kadirov yönetimi aradığı desteği bulamayınca İnguşetya müftüsü İsa Tumgoyev ile aralarındaki ilişkiyi bitirdi. İnguş müftüsünü Kadirov adına ziyaret eden Magomed Daudov da İnguş müftüden kabul görmedi. Daudov’u kabul etmeyen ve bunun için hiçbir bedel ödemeyen tek isim şimdilik İnguşetya müftüsü İsa Tumgoyev oldu.
Toprak protestoları muhaliflerin Yevkurov’u reddederek federal merkezle diyalog talebiyle devam etti. Federal merkez KKFB Putin özel temsilcisi ve Kremlin heyeti ile muhalifler Pyatigorsk şehrinde iki defa görüşme yaptı. Bu görüşmenin sonucu olarak Kremlin’in İnguş muhaliflere hukuk yolundan devam etmelerini ve sokakları boşaltmaları yönünde iknasıyla sonuçlandı. İnguşetya’daki hukuk girişimlerini İnguşetya Anayasa Mahkemesi’nde kazanan muhalifler Federal Anayasa Mahkemesi’nde ise kaybetti. Her iki anayasa mahkemesinin aldığı kararların birbirine zıt olmasına rağmen Çeçenya ile yapılan anlaşma yerel parlamentoda kabul edilerek yürürlüğe girdi. 30 Ekim 2018’de Dünya İnguş Konferansı Nazran’da yapıldı ve muhalifler sokak eylemlerini sonlandırarak toprak anlaşmasına karşı yapılacak olan mücadeleyi Rusya Federasyonu’na ve uluslararası mahkemelere taşımaya karar verdi. Asıl amacı toprak anlaşması olduğu iddia edilen protesto hareketinin içerisinden yükselen Yevkurov’a istifa çağrıları muhalifler arasında bölünmeye de sebep oldu. 2018 yılının sonuna doğru Yevkurov toprak kaybı yaşamış olsa da iç siyasette düşman olduğu müftülüğü dış güçlerin oyunlarından uzaklaştırdı ve muhaliflerin saflarını belirlemiş oldu. En önemlisi ise hızla güçlenen Selefi hareketinin tam desteğini almış olmasıydı. Protesto eylemlerine karşı çıkan İmam Çumakov da halkı hiçbir şekilde provokasyonlara tabi olmamaları yönünde çağrıda bulundu.
Muhalifler ise toprak bahanesi ile düşüremediği Yevkurov’u devirmek için yolsuzluk kozunu ortaya çıkardı. Bu konuda hayli sorun yaşayan Yevkurov’u 2019 yılında büyük sıkıntılar bekliyor gibi. Dağıstan ve Rusya geneli yaşanan anti yolsuzluk kampanyası İnguşetya’yı da sarsacak gibi duruyor. 2018 yılında Kremlin’e verilen işsizlik oranı düşürme sözünü yerine getirmek için İnguşetya’da binlerce insanın devlet yönetiminde olan şirketlerde çalışıyor olarak gösterildiği ortaya çıktı. En az 70 bin İnguş kendilerinin haberi olmadan farklı şirketlerde çalışıyor statüsünde gözüktü. Bir muhalif aktivistin ortaya çıkardığı bu skandal ilk olarak yönetim tarafından kabul edilmedi ancak daha sonra olayın gerçek olduğu ispatlanmaya başlandığında teknik bir hatayla bu kadar insanın sözde istihdam edildiği açıklaması yapıldı.
Muhaliflerin ve halkın tepkileri sadece bu olayla kalmadı. Muhalifler sağlık bakanlığına bağlı hastanelerde sağlık hizmetinin eksikliğini hissetmeye başladı. Türk basına da yansıyan İnguşetya’nın sağlık skandalları bir doğum evinde çocuğun ağzına bantlanan emzik ile duyurulmuştu. Skandalın devamında İnguşetya sağlık bakanının ve kardeşlerinin muhalif aktivistleri linç etmeye yönelik eylemlerini içeren video sosyal medyada yayınlandı. İnguşetya’nın Malgobek şehrinde bulunan devlet hastanesi ise federal merkezden gelen müfettiş çıkarmasına sahne oldu. 2018 yılı biterken İnguşetya toprak meselesinin ardından siyasi çatışmaların izlerini yaşamaya devam etti. 2019 yılında da devam etmesi olası karışıklıkların Yevkurov ve çevresi için ağır sonuçlar doğuracağı tahmin ediliyor. Bu çatışmalar Yevkurov’un düşmesi ile birlikte siyasi olarak toprak kavgasına hatta Çeçen yönetiminin kararlılığına bakılırsa küçük bir savaşa dahi sebep olabilir.
İnguşetya’dan 2018 yılında pozitif haberler de vardı. Rusya Federasyonu İçişleri Bakanlığı İnguşetya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı terörle mücadele biriminde (merkez E) görev alan daire başkanı dahil sekiz polis memurunun yargılanması ve hapis cezalarına mahkum edilmeleri ülkede gündem oldu. İnsan kaçırma, rüşvet, gasp, yasa dışı şiddet suçlarından yargılanan sekiz polis 15’er yıla kadar hapis cezalarına çarptırıldı. Nalçik’te görülen davada hüküm giymiş ilçe emniyet müdürüne sağlık durumundan indirim uygulanması ve denetimli serbestlik ile salıverilmesi davayı takip eden mağdur tarafı isyan ettirdi. Mağdurların avukatları ise mahkeme kararına itiraz edeceklerini duyurdu. Böylece adalet yerini buldu derken mağdurlar bir kez daha adalet önünde mağduriyet yaşamış oldu. Dava, şikayetçileri tatmin etmezken hapis cezalarına çarptırılan güvenlik mensupları da verilen karara itiraz edeceklerini açıkladı. Kuzey Kafkasya’da nadir olan güvenlik mensuplarının yargılaması sonuç olarak her iki tarafı da memnun etmemiş gibi gözüküyor.
İnguşetya’da 2018 yılı içerisinde Çeçenya’da olduğu gibi turist sayısında artışı yaşandı ancak öne çıkan farklı ekonomik politikaların olmaması ve bölgede öne çıkmaması cumhuriyetin stress bölgesi olmaya devam ettiğinin de bir göstergesi. Bununla birlikte İnguşetya, 2018 yılını komşuları Çeçenya ve Dağıstan gibi merkezi federal bütçeden en çok fonlanan cumhuriyet olarak kapattı.
Kaynak: 2018 Kafkasya Raporu – Ajans Kafkas